Al Jazeera
2014
başından başlayarak PKK PYD YPG unsurları Türkiye’nin neredeyse bütün güney
sınırlarını kuşatmaya başladı. 2016 sonlarına gelindiğinde 911 kilometrelik
Suriye sınırının büyük bir bölümüne fiilen hakim oldular. IŞİD varlığı bu
genişlemenin en önemli gerekçesi ya da bahanesi oldu. Suriye sınırındaki
kuşatma kimi zaman IŞİD ile çatışarak kimi zaman da IŞİD ile anlaşarak oldu. 5
ayrı haritada bu genişleme tablosunu ortaya koyduk.
IŞİD’in Haziran 2014’de alanlardaki hakimiyetini neredeyse ikiye katlamaya başladı. Eylül 2014’te de kuzeydeki Kobani bölgesine yöneldi. Örgütün Kobani kırsalının büyük bir kısmını ele geçirmesi ABD’yi harekete geçirdi.
60’tan fazla ülkenin katılımıyla IŞİD ile mücadele için koalisyon kuran Washington, Suriye’deki PKK unsurlarıyla daha derinlikli bir ilişkiye girmeye başladı. 2014’ün sonunda YPG Amerika’nın yoğun hava desteğiyle IŞİD’i bölgeden püskürtmeyi başardı.
ABD, YPG ile işbirliğini Kobani’den sonra da sürdürmeye devam etti. ABD, terör listesinde bulunan PKK’nın Suriye kolu YPG’ye silah ve mühimmat yardımını artırdı.
Haziran 2015’te Tel Abyad bölgesi IŞİD tarafından YPG’ye bırakıldı. Bu IŞİD-Rejim ve PYD arasındaki Haseke anlaşmasıyla oldu. Haseke anlaşması çerçevesinde PYD ve rejim güçleri de Halep-Türkiye bağlantısını kesme konusunda mutabakata varmıştı.
Tel Abyad, bir Arap ve Türkmen bölgesiydi, nüfusun ezici bölümü bu unsurlardan oluşuyordu. Ancak kuzeydoğudaki Cezire kantonu ile Kobani arasında coğrafi bütünlük sağlayabilmek için burayı ele geçirmek gerekiyordu. PYD/YPG unsurları bu bölgeye girdikten sonra bölgedeki Arap ve Türkmen nüfusu buradan zorla göç ettirdi. Birçok insan hakları örgütü YPG’yi bölgede etnik temizlik yapmakla suçladı.
PKK-PYD ile bu derinlikte işbirliğine giren Amerika, Türkiye’nin tepkilerini hafifletmek için sahadaki operasyonları Suriye Demokratik Güçleri ( SDG) adlı bir çatı örgütü kurarak yürütmeye başladı. Ekim 2015’te kurulan bu yapının çok büyük bir çoğunluğunu yine PKK-PYD-YPG unsurları oluşturuyordu ancak içlerine az miktarda Arap ve Türkmen unsur da katılmıştı.
Washington, gözü Afrin kantonunu diğer iki kantonla
bağlamakta olan YPG ağırlıklı SDG’yi Rakka’ya yürütmek istedi. Rakka’nın
kuzeyindeki Ayn İsa YPG’nin elinde geçtikten sonra planda değişiklikler oldu ve
Mayıs 2016’da rota Halep’in kuzeydoğu kırsalında bulunan Menbic’e çevrildi.
Böylece Fırat’ın batısına geçmeye başladılar. Türkiye’nin kırmızı çizgisi bu noktada
aşılmış oldu. YPG Menbic’i Ağustos 2016’da ele geçirdiler.
Harekât 12.gününde IŞİD’in Türkiye sınırıyla bağlantısını kesti ve Cerablus bölgesinin Özgür Suriye ordusu (ÖSO) denetimindeki Azez’le bağlantısını sağladı. Fırat Kalkanı Harekâtı’nın başladığı günden bu yana Fırat’ın batısında 700 kilometrekarelik bir alan Türkiye destekli ÖSO’nun eline geçmiş oldu. Bu hamle, PYD’nin kantonları birleştirme niyetlerini de en azından kuzey bölgelerde sekteye uğrattı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder