Seferberlik gerçekten ilan
edilirse ne olacak
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasındaki, “Tüm
terör örgütlerine karşı milli bir seferberlik ilan
ediyorum" şeklindeki sözleri dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adana, Bilecik, Burdur, Bursa, Giresun, İzmir, Karabük, Kastamonu, Kırıkkale, Mersin, Sivas, Tekirdağ, Trabzon, Yozgat ve Zonguldak'tan gelen muhtarları Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda verilen öğle yemeğinde ağırladı. Yemek öncesi, 32'nci Muhtarlar Toplantısı'nda hitap eden Erdoğan, terör örgütlerine karşı milli seferberlik ilan ettiğini duyurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Anayasa'mızın 104'üncü maddesine göre, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin başı olarak PKK'sıyla, DEAŞ'ıyla, FETÖ'süyle, DHKP-C'siyle adı, söylemi, yöntemi ne olursa olsun tüm terör örgütlerine karşı milli bir seferberlik ilan ediyorum. Bundan sonra dağdaki teröriste de, şehirdeki teröriste de, onları destekleyen hiç kimseye bir an bile huzur yok, rahat yok, bu böyle biline. Tüm güvenlik güçlerimize sesleniyorum; terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı devletiniz de milletimiz de sizin yanınızdadır, arkanızdadır. Yetkilerinizi sonuna kadar kullanmaktan asla çekinmeyin" diye konuştu.
ANAYASANIN 104. MADDESİ NE DİYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “seferberlik” ifadesini kullanması tartışma yarattı. Ancak, Erdoğan’ın Anayasa’da yer aldığı anlamda bir “seferberlik”ten bahsetmediği anlaşılıyor. Açıklama, “terör örgütlerine karşı muhbirliğe çağrı” olarak yorumlandı.
Erdoğan’ın konuşmasında, “Anayasa'mızın 104'üncü maddesine göre” diyerek “seferberlik” çıkışı yapması, 104. maddenin “seferberlikle” ilgili olduğu algısını yarattı.
Anayasanın 104. maddesinde Cumhurbaşkanı’nın görev ve yetkilerinden şöyle bahsediliyor:
Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk Milleti'nin birliğini temsil eder; Anayasa'nın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir.
Bu amaçlarla Anayasa'nın ilgili maddelerinde gösterilen şartlara uyarak yapacağı görev ve kullanacağı yetkiler şunlardır:
a) Yasama ile ilgili olanlar :
Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde açılış konuşmasını yapmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni gerektiğinde toplantıya çağırmak,
Yasaları yayımlamak,
Yasaları yeniden görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne geri göndermek,
Anayasa değişikliklerine ilişkin yasaları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunmak,
Yasaların, kanun hükmündeki kararnamelerin,Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün, tümünün ya da belirli kurallarının Anayasa'ya biçim ya da esas yönünden aykırı oldukları gerekçesi ile Anayasa Mahkemesi'nde iptal davası açmak,
Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin yenilenmesine karar vermek,
b) Yürütme alanına ilişkin olanlar :
Başbakanı atamak ve istifasını kabul etmek,
Başbakanın önerisi üzerine Bakanları atamak ve görevlerine son vermek,
Gerekli gördüğünde Bakanlar Kurulu'na Başkanlık etmek ya da Bakanlar Kurulu'nu Başkanlığı altında toplantıya çağırmak,
Yabancı devletlere Türk Devleti'nin temsilcilerini göndermek, Türkiye Cumhuriyeti'ne gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul etmek,
Uluslararası andlaşmaları onaylamak ve yayımlamak,
Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Başkomutanlığını temsil etmek,
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kullanılmasına karar vermek,
Genelkurmay Başkanı'nı atamak,
Milli Güvenlik Kurulu'nu toplantıya çağırmak,
Milli Güvenlik Kurulu'na Başkanlık etmek,
Başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu kararıyla sıkıyönetim ya da olağanüstü hal ilan etmek ve kanun hükmünde kararname çıkarmak,
Kararnameleri imzalamak,
Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebi ile belirli kişilerin cezalarını hafifletmek ya da kaldırmak,
Devlet Denetleme Kurulu'nun üyelerini ve Başkanını atamak,
Devlet Denetleme Kurulu'na inceleme, araştırma ve denetleme yaptırmak,
Yükseköğretim Kurulu üyelerini seçmek,
Üniversite rektörlerini seçmek,
c) Yargı ile ilgili olanlar:
Anayasa Mahkemesi üyelerini, Danıştay üyelerinin dörtte birini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Askerî Yargıtay üyelerini, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi üyelerini, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini seçmek.
Cumhurbaşkanı, ayrıca Anayasada ve kanunlarda verilen seçme ve atama görevleri ile diğer görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır.
ANAYASA’DA SEFERBERLİK
Seferberlik ise Anayasa’nın 122. maddesinde yer alıyor.
Seferberlik kararı ise cumhurbaşkanı başkanlığında toplanma zorunluluğunda olan Bakanlar Kurulu tarafından alınıyor. Milli Güvenlik Kurulu’nun da görüşünü alan Bakanlar Kurulu, ya kısmi ya da genel seferberlik ilan ediyor.
Anayasa’daki seferberlik maddesinin uygulaması ise kanuna göre özetle şöyle:
“Anayasanın 122’nci maddesi uyarınca seferberlik ve savaş hallerinde, devletin tüm güç ve kaynaklarının süratle ve etkin bir şekilde kullanılabilmesi' için Seferberlik ve Savaş hali kanun tasarısı hazırlanmıştır. Tasarıda Anayasa ve halen yürürlükte olan 1211 Sayılı Kanunun özüne uygun olarak, Seferberlik ve Savaş hallerinde uygulanmak üzere yapılacak hazırlıklar ile uygulamaya ilişkin hükümlere yer verilmiştir.
Barıştan itibaren Seferberlik ve Savaş hali için yapılacak hazırlıklar ve bu hallerin ilanı ve uygulamaya konulmasında Bakanlar Kurulu, Genelkurmay Başkanı, Millî Güvenlik Kurulu, Bakanlıklar, gerçek kişiler ile kamu ve özel kurum ve kuruluşlarının görev, yetki ve sorumlulukları tespit edilmiş; yapılacak plânların gerçeğe dayalı olarak hazırlanabilmesi için, gerçek kişilerle kamu ve özel kurum ve kuruluşlardan istenilen bilgilerin verilmesi zorunluluğu hükme bağlanmış, kanun hükümlerine uymayanlar hakkında cezai müeyyideler getirilmiştir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seferberlik ilan ettiğini
söylemesi, bu durumun resmiyet kazanması halinde sivil vatandaşın gündelik
hayatına olası etkilerinin neler olabileceği sorusu da gündeme getirdi.
Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın geleneksel hale getirdiği muhtarlar toplantısında seferberlik ilan
ettiğini söylemesi, bu durumun resmiyet kazanması halinde sivil vatandaşın
gündelik hayatına olası etkilerinin neler olabileceği sorusu da gündeme
getirdi. Seferberlik Kanunu'nu Odatv okuru için inceledik.
Seferberlik
hali, sadece askeri bir mesele olarak görülemez, seferberliğin ilan edilmesi
durumunda her yaş ve sınıftan vatandaşın maddi ve manevi bazı sorumlulukları ve
zorunlulukları bulunur, bu zorunluluklar ise her türlü mal ve hizmet
yükümlülüğünü kapsadığı, kanunun iki numaralı maddesinde açıkça belirtilmiştir.
Madde 3 ise
karşımıza çıkan tabloyu daha da ürkütücü bir hale getirmektedir, şöyle
demektedir;
''Seferberlik, hak ve hürriyetlerin kanunlarla kısmen veya
tamamen kısıtlandırıldığı haldir.''
Kısacası,
OHAL ile zaten kısıtlanan temel hak ve özgürlükler, seferberlik ile bütünüyle
ortadan kaldırılmaktadır, Türkiye Cumhuriyeti'nde resmen seferberlik ilan
edilmesi durumunda vatandaşın hiç bir medeni hakkından faydalanamayacağı,
bireyin adeta devletin bir emir erine dönüştüğü vaziyetlerdir. Devlet istediği
kurumlara el koyabileceği gibi, istemediği kurumları da süresiz biçimde
kapatabilir.
Seferberlik
ikiye ayrılır, 'Genel Seferberlik,' devletin tüm güç ve kaynaklarını
karşılamaya yönelik, devlet tarafından ülkedeki tüm kaynaklara ve mal
varlıklarına dahi el konulabileceği bir ortam gerektirmektedir.
Kısmi
Seferberlik ise,
ülkenin sadece belli bölgelerini kapsayacak şekilde uygulanır ve bütün
kaynakların kullanımını gerektirmez, fakat devletin uygun görmesi halinde,
kısmi resferberliğin alanı dışında kalan bölgelerde de şahısların mal
varlıklarına gerekli görüldüğü takdirde el koymak mümkündür, aslında bu anlamda
seferberliğin kısmi ya da genel olması çok fazla fark yaratmamaktadır.
Seferberlik
anında devlet, kamu ve özel kurumlara -eğer el koymadıysa bile- bazı görevler
verebilir, kısacası özel bir şirket devlete hizmet eden ve devlet
yetkililerinin kendilerine verdikleri görevleri yerlerine getirmek üzere
çalışan vazifelendirilmiş kurumlara dönüştürülebilirler.
CEZALAR
ARTTIRILABİLİR
Seferberlik
Kanunu, 5. madde kapsamında devlet herhangi bir vatandaşın, devlet ya da özel
kuruluşun mal varlığına el koyabilir, aynı zamanda Türk Silahlı Kuvvetleri
yabancı ülkelere gönderilebileceği gibi, müttefik ülkelerin askerleri de
Türkiye sınırları içerisine konuşlandırılabilmektedirler.
Daha önceden
seferberlik halinde göreve çağırılacağı belirlenen sivil vatandaş yeniden
askere alınabilmektedir.
Sivil
vatandaşın seferberlik halinde devlete olan yükümlülüklerinden biri de,
kendisinden talep edilen her bilgiyi, ''sadece seferberlik ve savaş
planlamasında kullanılmak üzere'' devlete vermek zorunluluğudur.
Seferberlik
ilan edilmesi Cumhurbaşkanı'nın aldığı bir kararla başlar, Bakanlar Kurulu ve
Milli Güvenlik Kurulunu toplantıya çağıran Cumhurbaşkanı, seferberlik konusunda
anlaşmaları halinde kararı Resmi Gazete'de yayınlatır ve aynı gün TBMM'nin
onayına sunulur.
Kararın
onaylanması ile birlikte, gerekli görüldüğü halde sıkıyönetim ilan edilebilir,
eğer daha önce genel ya da kısmi bir OHAL ilanı sözkonusu ise, sıkıyönetim ilan
edilmesiyle birlikte OHAL uygulamasına son verilir.
Seferberlik
uygulaması esnasında, bir ya da birden fazla komutanın gerekli görmesi
durumunda, kurallara uymayan sivil vatandaşlar da savaş suçlusu sayılarak
askeri mahkemelerde yargılanabilirler, en hafifi altı aydan ve 50 bin TL'den
başlayan cezalara çarptırılabilirler.
Seferberlik
halinde verilen cezalar bir, savaş halinde iki misli arttırılabilirler.
Kısacası,
Erdoğan'ın ilan ettiğini söylediği seferberlik halinin resmiyete dökülmesi
durumunda, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tamamı devlet için çalışan,
çalışma zorunluluğu olan, malına mülküne, her türlü özel bilgisine erişilmesi
ve el konulması mümkün hale geldiği bir ortamda yaşamak zorundadırlar.
Seferberlik
halinde, otomobilinizle evinize dönerken polis sizi durdurarak otomobilden
inmenizi isteyebilir, çünkü devlet ihtiyaç gördüğü için aracınıza el koymuştur,
zaten böyle olacağına dair elinize belge ulaştırılmış da olabilir, basın
yoluyla bilgilendirilmiş de olabilirsiniz.
Banka hesap
bilgileriniz, malınız, canınız, her türlü özel bilginiz ile adeta devletin malı
ve ücretsiz çalıştırılan işçisine dönüşebilirsiniz.
Kısacası
Batıya mı yanaşalım Doğuya mı, AB mi Şangay mı derken bir de bakmışsınız Kuzey
Kore olup çıkmışsınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder