Oyun
oynarken ihtiyacımız olan aslında sadece biraz matematik biraz şizofreni.
Geçtiğimiz
Mayıs ayında trafik kazasında kaybettiğimiz, Akıl Oyunları (Beautiful Minds)
sayesinde bilindiğini tahmin ettiğim bir matematikçiden ve ne yapmış olduğundan
biraz bahsedeceğim bu yazıda; John (Forbes) Nash. Çağımızın Nobel ödüllü bir
bilimadamı olarak benim gibi birçok öğrenciye ilham kaynağı olduğu gibi,
yaşadığı hayatla herkese ilham olabilecek bir şizofreni hastasıdır John Nash. Princeton
Üniversitesi’ndeyken “Oyun Teorisi” üzerine yazdığı doktora tezi ve
sonraki çalışmalarından dolayı 1994’de Nobel alır. Söylemeden geçemeyeceğim,
sanılanın aksine Nobel Matematik ödülü diye bir şey yoktur, John Nash de Nobel
Ekonomi ödülünü almıştır. Ayrıca, lineer olmayan kısmi diferansiyal denklemler
üzerine yaptığı çalışmalardan dolayı bu yıl aldığı Abel Prize (ve bir önceki
yazıda bahsettiğim Fields madalyası) matematikçilerin Nobel’i olarak biliniyor.
30 yaşında şizofreni belirtileri göstermeye başlayıp, hayatının büyük bir
kısmını bu hastalıkla geçirmesine rağmen bu yüzyılın en büyük dahilerinden
birisi olduğu muhakkak. (Hayali Princeton’dan kabul alıp, John Nash’in odasında
kalmak olan öğrenciler bile var.) Hayatını merak ediyorsanız ve izlemediyseniz
Akıl Oyunları’nı (aynı isimli kitaptan uyarlama) şiddetle tavsiye ediyorum.
2002 en iyi film Oscar’ı başta olmak üzere bol ödüllü bir filmdir.
Biraz ne
yaptığından bahsedeyim. Oyun teorisi, her oyuncunun kendi hamlesine
karşın diğerlerinin yapacağı hamleyi hesaba kattığı stratejik durumlardaki
insan davranışlarını (tercihlerini) inceler. Teori politika, poker, biyoloji,
en çok da ekonomi ve farklı alanlarda davranışları modellemek için
kullanıyor. Bu noktada, John Nash diyor ki, karma stratejili (oyuncuların
tercihlerini belli bir olasılıkla seçmeleri), sonlu sayıda oyuncunun, sonlu
sayıda tercih ile oynadığı her oyunun bir dengesi vardır. (Nash dengesi olarak
geçiyor.) Bu denge noktasında, her oyuncu diğer oyuncuların stratejilerine
bakıldığında en iyi konumdadır, yapacağı bir hamle değişikliği ona kazanç
sağlamaz. Bunu ünlü tutsak ikilemi ile örneklendireyim. Elimizde polis
tarafından yakalanmış iki suçlu var; Merve ve Gözde diyelim. Polisin bu iki
suçlunun ruhsatsız silah taşıdığına dair kanıtı var ve bu 1’er yıl hapis cezası
demek. Polis ayrıca bu ikilinin birlikte banka soyduğundan şüpheleniyor fakat
ellerinde yeterli kanıt yok. Bu yüzden ayrı odalarda sorgulanan suçlulara bir
teklifte bulunuluyor: “Şuan seni 1 yıl içeride tutabiliriz ama banka soygununu
itiraf edip, ortağını ele verirsen gitmekte özgürsün. Ortağın 20 yıl hapis
cezası yer fakat ikiniz de suçu itiraf ederseniz, bu sefer 8’er yıl hapis ile
cezalandırılırsınız.“
Merve ve Gözde
vicdansız banka soyguncuları oldukları için sadece kendi alacakları cezayı
düşünüp karar verecekler. Tabloda olası tüm tercihleri inceleyebiliriz.
İkisinin de iki stratejisi var; itiraf etmek ya da sessiz kalmak. Merve şöyle
düşünüyor “ Gözde’nin ne yapacağını bilmiyorum. Eğer sessiz kalırsa, benim için
en iyisi itiraf etmek çünkü hapiste 1 yıl geçirmektense özgür kalırım. Eğer
itiraf ederse, benim için en iyi strateji yine itiraf etmek çünkü 20 yıl hapis
yatmaktansa 8 yıl daha mantıklı. Yani Gözde ne yaparsa yapsın, itiraf ettiğim
durum benim için en iyisi.” Gözde de aynı şekilde düşünüp, itiraf etmenin
Merve’nin stratejisi ne olursa olsun kendisi için en iyi tercih olacağının
farkına varır. Sonunda ikisi de itiraf eder ve 8’ er yıl hapis ile cezalandırılırlar.
Her iki oyuncunun da diğer oyuncudan bağımsız olarak kazancını maksimize ettiği
bu tercihe Nash dengesi diyoruz. Eğer ikisi de sessiz kalsalardı, 1’er yıl
hapis cezası ile kurtulabilirlerdi ama her oyuncunun sadece kendi çıkarını
düşünmesi ikisi için de daha kötü bir sona sebep oluyor.
İki kişilik
bir oyunda basit gibi görünse de, sosyal bilimlerde çok kullanılan bir kuram.
Ekonomiyi düşünürsek, oligopol piyasalarda dengeyi bulmak bu yol ile mümkün.
Mesela, OPEC (petrol ihraç eden ülkeler örgütü) dünyadaki petrol rezervlerinin
çoğunu elinde bulunduruyor. Bu yüzden petrol fiyatlarında belirleyici rol
oynuyor. Örgütün amacı, her üye ülke için üretim kotası belirleyerek fiyatı en
yüksek şekilde tutmak. Yalnız şöyle bir problem doğuyor; her üye toplam kârdan
daha fazla pay elde etmek istediği için üretimi arttırmaya meyilli ama üretim
artarsa petrol fiyatı düşecek. Eğer ülkelerden birinin üretimini arttırdığı
durumda, petrol fiyatları düşüyor ve bundan dolayı o ülkenin kendi kazancı da
azalıyorsa, diyoruz ki piyasa Nash dengesindedir.
Nash dengesi
bulacağımız daha birçok örnek verebiliriz; 2. Dünya savaşı sonrası Amerika ile
Sovyetlerin askeri güç rekabeti, Boeing ve Airbus arasındaki üretim rekabeti ya
da basit bir eşleştirme oyunu. İkili, üçlü oyunlarda dengeyi bulmak kolay fakat
oyuncu sayısını arttırdığımızda işin içine matematik giriyor ve biraz hesap
yapmak gerekiyor. Daha geniş çaplı bilgi edinmek isteyenler için (kahvede
arkadaşlarınızla kağıt oyunları oynuyorsanız bile biraz matematik bilmek işinize
yarar.) N. Gregory Mankiw (Harvard University)- Principles of Economics
kitabını öneririm.
Görsel için
kaynak: http://levine.sscnet.ucla.edu/
Kaynaklar
1- Mankiw, N. G. (2014). Principles of Economics (7th Edition). Boston: Cengage Learning.
2- https://www.princeton.edu/main/news/archive
1- Mankiw, N. G. (2014). Principles of Economics (7th Edition). Boston: Cengage Learning.
2- https://www.princeton.edu/main/news/archive


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder