Genelkurmay
Başkanı Akar'ın,iki eski emir astsubayından birinin ABD'ye sığındığı ileri
sürüldü. Firari darbecinin, astsubaylarından Serhat Pasha mı, yoksa Şener
Doğrugören mi olduğu henüz bilinmiyor. Ancak iddiaya firari darbecinin, ses
kayıtları ve Genelkurmay'ın kritik bazı belgelerini de ABD'ye götürdüğü
üzerinde duruluyor.
Kozmik Oda'ya girildikten sonra zaten hatırlayacaksınız, olağanüstü durumlarda Türkiye'nin gizli hareket planları FETÖ eliyle yurt dışına sızdırılmıştı. Sözcü Gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk'in haberi ise bu durumun üstüne yeni bir skandal daha koyuyor.
Öztürk'ün haberi şu şekilde:
''15 Temmuz darbe girişimi akşam, Genelkurmay
Başkanlığı'nda yaşananlara bugün bile bir çok kişi inanamıyor. Genelkurmay
Başkanı'nın en yakınında çalışanlar örgüt mensubu çıktı ve komutanı odasından
zorla alıp gitmek isteyenlerin başında onlar geldi. O gün bu hain planın içinde
yer alanlardan bazıları, yaptıklarının hesabını vermeye çalışırken, hâlâ aranan
ve nerede oldukları bilinmeyen eski askerler de var.
Emir subayı, emir astsubayı komutanların en yakınında
olan görevlilerdir. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın emir subayı
Levent Türkan gibi, emir astsubayı Şener Doğrugören de darbe girişiminin içinde
yer almıştı. Yalnız o değil. Emekliye ayrılan diğer emir astsubayı Serhat Pasha
da, sivil elbiseli olarak darbe girişimi akşamı Genelkurmay karargahına
gelmişti. Kamera görüntülerinde de Pasha neredeyse başrolde yer alıyordu.''
'ABD'ye sığındı'
''Astsubay
Şener Doğrugören gibi, emekli astsubay Serhat Pasha hakkında da yakalama kararı
çıkarılmıştı. Bugüne kadar yakalanamadılar. Davanın firari sanıklarının bir
yolunu bulup yurtdışına kaçtıkları tahmin ediliyordu.
İşte o iki
eski emir astsubayından birisinin ABD'ye sığındığı yolunda karargaha bilgi
geldi. İddiaya göre bu kişi, 15 Temmuz darbe gecesinde yapılan bazı
konuşmaları, belgeleri de ABD'ye götürdü. Bu konuda Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı'na ulaşmış henüz yeni bir bilgi yok. İki astsubaydan birisinin
ABD'ye sığındığı, ancak hangisinin sığındığı konusunda Genelkurmay karargahında
da net bir bilgi yok.
Genelkurmay
Başkanı'nın emir subayı gibi, emir astsubaylarının da FETÖ tarafından o kritik
göreve yerleştirildiği anlaşılıyor. Bazı dinlemelerin bu kişiler tarafından
yapıldığı, karargaha dinleme aygıtları yerleştirildiği de daha önce ifadelere
yansımıştı. İşte, ABD'ye sığınanlardan birisinin, kendisini kurtarmak için ses
kayıtları ve Genelkurmay'ın kritik bazı belgelerini de ABD'ye götürdüğü tahmin
ediliyor.''
Planlarımız yabancılarda
''Bir bilgi
daha verelim: ABD'de tutuklu yargılanan Reza Zarrab olayında da mahkemede ifade
verenlerden birisi Komiser Yardımcısı Hüseyin Korkmaz'dı. Bu kişinin bir
özelliği de, Reza Zarrab'ın evinde arama yapan polis ekibinin başında
bulunmasıydı.
Nasıl,
“Ergenekon”, “Balyoz”, İzmir ve İstanbul “Casusluk” davalarında, devletin çok
gizli belgeleri ortaya döküldüyse, Yunanistan'a karşı savaş planlarımız elden
ele dolaşıp Yunanistan Genelkurmay Başkanı'nın masasına ulaştıysa,
Genelkurmay Başkanlığımızın çok gizli bilgi ve belgeleri de şimdi ABD
makamlarının elinde.
Rahmetli
Kamran İnan'ın, “Haini çok bir ülkeyiz” demesi, demek ki boşuna
değilmiş.''
Anlayacağınız
ortada bir skandal mevcut. Türkiye Cumhuriyeti'nin gizli belgelerini
dosyalarını yurt dışına götüren FETÖ ile ilgili cezai işlemlerin sonuna kadar
yapılması gerekiyor. Fakat bir yandan da Türkiye'nin kriz dönemlerine yönelik
bir harekat planının, operasyon şemasının tekrardan çekilmesi artık bir
zorunluluktur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder