Türkiye-ABD-Rusya
üçgeninde cereyan eden ilişkilerin içeriği giderek çetrefil bir hal
alıyor. Rusya, Türkiye'yi Batı ve NATO blogundan koparmak için
manevralar yaparken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da bu durumun
avantajını kullanarak, ABD ve Batı'ya isteklerini dayatma yoluna
gidiyor.
Şu ana kadar taraflar bu yöntemle istediklerini birbirine kabul ettirme konusunda pek mesafe kaydedememiş olsa da, Rus lider Vlamidir Putin, sınırları zorlamaya ve Türkiye'yi kendi safına çekmek için akıllıca hamleler yapmayı sürdürüyor.
Bu konuda Bloomberg'te bir yazı kaleme alan, Taylan Bilgiç, Rus stratejist Alexander Dugin’in yorumlarına dikkat çekiyor.
Dugin’in Türkiye-ABD ayrışması için Rusya’nın Afrin işgaline izin verdiği yorumuna yer verilen analizde, Bilgiç, stratejistin ABD Başkanı Trump’ın “küresel elitler tarafından kaçırıldığını” ama Erdoğan’ın “sonunda Doğu ile birlikte hareket etme kararı aldığını” söylediği vurgulanıyor.
Dugin, Türkiye'yi darbe girişiminden bir gün önce "Orduda hareketlilik var" diye uyaran kişi olarak biliniyor.
Yazının satırbaşları şöyle:
Kremlin’in kilit fixer’ı haline gelen Rus filozof ve milliyetçi Alexander Dugin, Rusya’nın, Türkiye ve ABD’nin arasının açılması için, Türkiye’nin kuzey Suriye’yi işgaline yeşil ışık yaktığını söylüyor.
Dugin geçen hafta Antalya’da verdiği bir röportajda Türk birliklerinin Mart ayında Afrin’e girmesinin, Suriyeli Kürtlerin Rusya’dan ziyade Washington ile bağlarını zedelediğini söyledi. Rusya için bunun “iki NATO ülkesi arasında bir kavga” olduğunu belirterek “Bu nedenle izin verdik” dedi.
Afrin’in ele geçirilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ABD müttefiği Kürtlerin kontrolünde bulunan diğer Suriye şehirlerinin de hedef alınacağını açıkladı. Bu hareket Türkiye ile ABD’i daha doğrudan bir çatışmaya sokabilir. Bu arada Erdoğan yönetimindeki Türkiye, Rusya ile daha yakın hale geldi - Dugin’in yardım ettiği bir yakınlaşmaydı bu. İki lider Suriye iç savaşını sona erdirme çabasında İran ile ortaklık kurdu.
Türkiye ayrıca, NATO’daki müttefiklerinden ABD’nin “başka kaynak bulunması” yönündeki uyarılarını göz ardı ederek Rusya’nın S-400 füze savunma sistemi satın almak için bir anlaşma imzaladı. Interfax, Rusya Başkanı Vladimir Putin’in askeri işbirliği yardımcısı Vladimir Kozhin’den alıntı yaparak, Moskova sistemi önümüzdeki senenin sonunda teslim edeceğini yazdı.
Kürtler Rusya’yı Afrin’den güçlerini çekerek Türk jetlerinin kente uçmasına izin vermekle eleştiriyor. Ama bu Rusya’nın nihai amacına giden yolda bu küçük bir bedel. Dugin bu amacın dünyaya “Ortadoğu’nun Batı olmadan da var olabileceğini” göstermek olduğunu söyledi, “Bu proje için Türkiye ve İran’ın müttefiğimiz olmasına ihtiyacımız var”.
Dugin kendini resmi bir rolü ya da Kremlin üzerindeki etkisinin “hiç de önemli olmadığını” söylemesine rağmen ABD Başkanı Donald Trump’ın eski baş stratejisti Steve Bannon'a benzetiyor. Dugin, Putin ile aynı motivasyonla hareket ettiğini belirti: “Rusya markası için. Rusya hükümetinin biçiminin “tabandan gelen, talep edilmiş otoriteryenlik. Putin de Rusların iradesinin yansıtıldığı bir ekran” dedi.
Ortodoks Hıristiyan stratejist “naçizane bir öneride” bulunarak Türkiye’ye Sufilik üzerine kurulu “yeni İslam”ın kurulmasında öncü rol oynaması gerektiğini söyledi. Dugin, Erdoğan’ın biri Batı’nın desteklediği modernize edilmiş İslam markasını, sonra da “Suudi, neredeyse Selefi” İslamı desteklediği için çoktan “iki yanlış seçim” yaptığını söyledi, “Her ikisi de jeopolitik ve ideolojik olarak başarısız oldu”.
Erdoğan siyasi İslam kökenliyken bazı dogma din adamlarına yönelik darbesi Türkiye’deki dini çevreleri karıştırdı. Erdoğan 8 Mart’ta “İslam’ın güncellenmeye ihtiyacı olduğunu anlamıyorlar” diye hayıflandı, “14 yüzyıl önceki kuralları uygulayamazsınız”.
Geçen haftaki Özbekistan ziyaretinde Erdoğan, Abu Mansur Al Maturidi -dokuzuncu yüzyılda yaşamış, öğretilerinde aklın önemini vurgulayan İslam teologu- mezarına giderken beraberinde Türkiye’nin askeri ve istihbarat yetkililerini de götürdü.
Dugin, Trump’ın seçimleri kazanmasını “hayatımın en iyi anlarından biriydi” diyerek karşılamıştı, ama bugün daha ölçülü yaklaşıyor. Dugin, Amerikan başkanının, inatla direnmesine rağmen “küresel elitler” tarafından “kaçırıldığını” söyledi, “Eğer yeniden seçilirse belki sistemi değiştirme şansı olabilir ama bugün imkansız. Onun koltuğunda kalmasına izin vereceklerini sanmıyorum”.
Dugin’e göre Erdoğan’ın durumu farklı. Türkiye Cumhurbaşkanı’nın, dost ya da düşman herkes ittifak kurmaya çalıştığını ve Türkiye’nin egemenliğini kurtarmak için Doğu ile, Avrasya ile birlikte olması gerektiği sonucuna ulaştığını söyledi: “Bu orjinal bir fikir değildi.”
Şu ana kadar taraflar bu yöntemle istediklerini birbirine kabul ettirme konusunda pek mesafe kaydedememiş olsa da, Rus lider Vlamidir Putin, sınırları zorlamaya ve Türkiye'yi kendi safına çekmek için akıllıca hamleler yapmayı sürdürüyor.
Bu konuda Bloomberg'te bir yazı kaleme alan, Taylan Bilgiç, Rus stratejist Alexander Dugin’in yorumlarına dikkat çekiyor.
Dugin’in Türkiye-ABD ayrışması için Rusya’nın Afrin işgaline izin verdiği yorumuna yer verilen analizde, Bilgiç, stratejistin ABD Başkanı Trump’ın “küresel elitler tarafından kaçırıldığını” ama Erdoğan’ın “sonunda Doğu ile birlikte hareket etme kararı aldığını” söylediği vurgulanıyor.
Dugin, Türkiye'yi darbe girişiminden bir gün önce "Orduda hareketlilik var" diye uyaran kişi olarak biliniyor.
Yazının satırbaşları şöyle:
Kremlin’in kilit fixer’ı haline gelen Rus filozof ve milliyetçi Alexander Dugin, Rusya’nın, Türkiye ve ABD’nin arasının açılması için, Türkiye’nin kuzey Suriye’yi işgaline yeşil ışık yaktığını söylüyor.
Dugin geçen hafta Antalya’da verdiği bir röportajda Türk birliklerinin Mart ayında Afrin’e girmesinin, Suriyeli Kürtlerin Rusya’dan ziyade Washington ile bağlarını zedelediğini söyledi. Rusya için bunun “iki NATO ülkesi arasında bir kavga” olduğunu belirterek “Bu nedenle izin verdik” dedi.
Afrin’in ele geçirilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ABD müttefiği Kürtlerin kontrolünde bulunan diğer Suriye şehirlerinin de hedef alınacağını açıkladı. Bu hareket Türkiye ile ABD’i daha doğrudan bir çatışmaya sokabilir. Bu arada Erdoğan yönetimindeki Türkiye, Rusya ile daha yakın hale geldi - Dugin’in yardım ettiği bir yakınlaşmaydı bu. İki lider Suriye iç savaşını sona erdirme çabasında İran ile ortaklık kurdu.
Türkiye ayrıca, NATO’daki müttefiklerinden ABD’nin “başka kaynak bulunması” yönündeki uyarılarını göz ardı ederek Rusya’nın S-400 füze savunma sistemi satın almak için bir anlaşma imzaladı. Interfax, Rusya Başkanı Vladimir Putin’in askeri işbirliği yardımcısı Vladimir Kozhin’den alıntı yaparak, Moskova sistemi önümüzdeki senenin sonunda teslim edeceğini yazdı.
Kürtler Rusya’yı Afrin’den güçlerini çekerek Türk jetlerinin kente uçmasına izin vermekle eleştiriyor. Ama bu Rusya’nın nihai amacına giden yolda bu küçük bir bedel. Dugin bu amacın dünyaya “Ortadoğu’nun Batı olmadan da var olabileceğini” göstermek olduğunu söyledi, “Bu proje için Türkiye ve İran’ın müttefiğimiz olmasına ihtiyacımız var”.
Dugin kendini resmi bir rolü ya da Kremlin üzerindeki etkisinin “hiç de önemli olmadığını” söylemesine rağmen ABD Başkanı Donald Trump’ın eski baş stratejisti Steve Bannon'a benzetiyor. Dugin, Putin ile aynı motivasyonla hareket ettiğini belirti: “Rusya markası için. Rusya hükümetinin biçiminin “tabandan gelen, talep edilmiş otoriteryenlik. Putin de Rusların iradesinin yansıtıldığı bir ekran” dedi.
Ortodoks Hıristiyan stratejist “naçizane bir öneride” bulunarak Türkiye’ye Sufilik üzerine kurulu “yeni İslam”ın kurulmasında öncü rol oynaması gerektiğini söyledi. Dugin, Erdoğan’ın biri Batı’nın desteklediği modernize edilmiş İslam markasını, sonra da “Suudi, neredeyse Selefi” İslamı desteklediği için çoktan “iki yanlış seçim” yaptığını söyledi, “Her ikisi de jeopolitik ve ideolojik olarak başarısız oldu”.
Erdoğan siyasi İslam kökenliyken bazı dogma din adamlarına yönelik darbesi Türkiye’deki dini çevreleri karıştırdı. Erdoğan 8 Mart’ta “İslam’ın güncellenmeye ihtiyacı olduğunu anlamıyorlar” diye hayıflandı, “14 yüzyıl önceki kuralları uygulayamazsınız”.
Geçen haftaki Özbekistan ziyaretinde Erdoğan, Abu Mansur Al Maturidi -dokuzuncu yüzyılda yaşamış, öğretilerinde aklın önemini vurgulayan İslam teologu- mezarına giderken beraberinde Türkiye’nin askeri ve istihbarat yetkililerini de götürdü.
Dugin, Trump’ın seçimleri kazanmasını “hayatımın en iyi anlarından biriydi” diyerek karşılamıştı, ama bugün daha ölçülü yaklaşıyor. Dugin, Amerikan başkanının, inatla direnmesine rağmen “küresel elitler” tarafından “kaçırıldığını” söyledi, “Eğer yeniden seçilirse belki sistemi değiştirme şansı olabilir ama bugün imkansız. Onun koltuğunda kalmasına izin vereceklerini sanmıyorum”.
Dugin’e göre Erdoğan’ın durumu farklı. Türkiye Cumhurbaşkanı’nın, dost ya da düşman herkes ittifak kurmaya çalıştığını ve Türkiye’nin egemenliğini kurtarmak için Doğu ile, Avrasya ile birlikte olması gerektiği sonucuna ulaştığını söyledi: “Bu orjinal bir fikir değildi.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder