National Public Radio’nun araştırmanın sonuçlarını duyurduğu haberine göre, Türkiye, yüzde 11 olarak hesaplanan risk oranıyla soykırım yaşanması muhtemel ülkeler arasında sekizinci sırada yer alıyor.
Amaçlarının, kesin tahminler yapmak olmadığını vurgulayan araştırmacılar, “bizim yaptığımız, bir felaket yaşanmasına müsait bir durum olduğuna dair siyasetçileri uyarmak ve önlemek için yapabilecekleri şeyler olduğunu hatırlatmak” diyorlar.
2014’ten itibaren, Holokost Müzesi ve Dartmouth’tan araştırmacılar soykırımları önceleyen koşulların haritasını çıkardılar. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan tüm kitlesel kıyımları içeren bir veritabanı oluşturdular.
Ardından geriye dönüp katliamların olduğu ülkelerde saldırıların hemen öncesindeki koşullara baktılar. Şimdi de bu bilgisayar modelini hangi ülkelerin en fazla risk taşıdığını analiz etmek için kullanıyorlar.
Örneğin Rohingya’daki saldırıların öncesindeki üç yılın ikisinde Myanmar kitlesel katliam yaşanması riskinin en fazla olduğu ülke olarak sıralandı, birinde ise üçüncü sırada yer aldı.
Müzenin geliştirdiği bilgisayar modeli soykırımla ilgisi olabileceği hiç aklınıza gelmeyecek istatistikleri değerlendiriyor; örneğin kişi başına düşen gelirdeki değişimler, çocuk ölüm oranları ya da toplam nüfus. Bu türden faktörlerin eşitsizlik, yoksulluk ve ekonomik istikrarsızlık göstergeleri olduğunu düşünüyorlar.
Ayrıca yakın tarihlerde yaşanmış darbe girişimleri, otoriterlik düzeyi, özgürlükler, siyasi cinayetler ve etnik kutuplaşma hakkında verileri de derliyorlar.
2014’ten bu yana Erken Uyarı Projesinde çalışan Holokost Müzesinden Lawrence Woocher, modellerindeki kilit noktalardan birinin hükümet tipi olduğunu söylüyor. En tehlikeli rejimler ise ne tam demokrasi ne de tam diktatörlük olanlar.
Projede, 162 ülke bir sonraki yıl kitlesel katliamların yaşanması potansiyeline göre sıralanıyor. 'Kitlesel katliam' 1000’den (bin) fazla insanın askerler, milis ya da diğer silahlı gruplar tarafından öldürülmesi olarak tanımlanıyor.
Şu anda listenin başında Kongo Demokratik Cumhuriyeti yer alıyor, Afganistan da onu izliyor.
Mısır ise listede üçüncü sırada. Araştırmacılar Mısır’ın bu kadar yukarıda olmasının nedenleri arasında seyahat özgürlüğünün olmaması, kitlesel katliam geçmişinin varlığı ve yakın tarihlerde bir askeri darbe yaşanması gibi çeşitli faktörleri sayıyorlar.
Haberde görüşlerine yer verilen George Mason Üniversitesi'nden, Genocide Watch yöneticisi Greg Stanton ise projenin hedefini onaylasa da yöntemine itiraz ediyor. Ona göre “soykırım riskinin varlığını çok geç tespit ediyorlar”, kitlesel katliamları öngörebilmek için istatistiklerden ziyade olaylara bakmak gerekiyor.
Stanton da 10 aşamalı bir soykırım öngörü modeli geliştirdi. Onun modeli insanların etnik kimlik, ırk veya dine göre sınıflandırılması ile başlıyor, insanlık dışı görmek, zulüm ve kıyım aşamalarından geçerek, soykırım eylemi sırasında ve hemen sonrasında inkarı içeren son aşamaya varıyor.
İlginç olan, Stanton’a göre ABD şu anda bir kan banyosuna doğru ilerleyen bir ülkenin ilk aşamalarının çoğunu karşılıyor. Kutuplaşma, ayrımcılık, insanlık dışı görme mevcut. Ancak, ABD’deki güçlü yargı ve hükümet kurumları sayesinde böyle bir felaketin önlemesinin mümkün olduğunu belirtiyor.
Genocide Watch ile Holokost Müzesi'nin derlediği veriler ulusal güvenlik kurumlarının elinde on yıllardır mevcut. Büyük soru bu verilerle ne yapıldığı. 1994’te Rwanda’da soykırım olduğu sırada Stanton Dışişleri Bakanlığı'nda çalışıyordu; üst düzey hükümet yetkililerinin şiddetin başlamak üzere olduğunu bildiklerini söylüyor.
Stanton “Başkan Clinton Rwanda soykırımından sonra 'gerçekten bilmiyorduk' dedi. Doğruca söyleyeceğim. Yalan söylüyordu. Biliyordu” diyor ve ekliyor: “Rwanda’daki elçimizden soykırımın üç ay öncesinde gelen gizli mesajları okudum. Ne geldiğini biliyorlardı.”
Stanton’un 10 aşamalı soykırım modeli ve Holokost Müzesi’nin Erken Uyarı Projesi, bir soykırımın ilk işaretlerine dair enformasyonun daha geniş ölçüde duyurulması, böylece dünya liderlerinin ve diğerlerinin engele olabilmesi yönünde girişimler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder