2019-05-15
Türkiye,
çeteler ve kendi ülkesinde yolsuzlukla suçlanan kanun kaçakları için güvenli
bir liman olmaya devam ediyor. Basına sızan bilgilere göre, Türkiye’ye kaçanlar
kervanına eski Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir'in küçük kardeşi Abbas da
dâhil oldu.
Haber
kaynaklarına göre Abbas, kardeşi Abdullah ve Sudan uyruklu başka kişilerin
Türkiye’de birçok yatırımı, taşınmazı ve mal varlığı bulunmakta.
Türkiye’ye
sığınan Sudanlı etkili şahsiyetlerden biri de Sudan’ın eski Washington
Büyükelçisi Ata El-Mevla. Birtakım kaynaklar, eski elçinin Türkiye’ye geçtiğini
ve büyük miktarda parayı oradaki birtakım hesaplara transfer etmeyi başardığını
belirtiyorlar.
Ayrıca
Cezayir'de yolsuzluk ve kaçakçılıkla ilgili yürütülen adli soruşturmalar,
yaklaşık üç ay önce halk hareketinin başlamasıyla birlikte, Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan’a yakın bir Türk iş adamının yaklaşık 36 milyon dolar parayı
hayali bir şirket üzerinden Türk bankalarına transfer ettiğini ortaya çıkardı.
Sadece bu
kadar değil, Rus medyasına göre Erdoğan’a yakın bir çevre Rus mafyasıyla olan
işbirliğini geliştirerek önümüzdeki günlerde başkent Ankara'da Rus mafya
liderlerinin katılacağı gizli bir toplantı yapacak düzeye ulaşmış durumda.
Türkiye’nin
yolsuzlukları ve çeteleri desteklemesinin son göstergelerinden biri, Amerikan
Bloomberg Ajansı’nın hazırladığı ve Erdoğan ile Venezuela Devlet Başkanı
Nicolas Maduro arasındaki gizemli bağlantıyı konu alan rapor. Rapor, bir
yandan, altın, ilaç ve gıda ürünlerinin kara para aklama işinde kullanıldığına;
diğer yandan da terör gruplarının finanse edildiğine dikkatleri çekiyor.
Türkiye
uzmanı Khurshid Daly, Sky News Arabia televizyonuna yaptığı açıklamada: “Bu
tablo, Türkiye’de para, güvenlik ve politika alanında kullanılan mafyatik
yöntemleri en iyi şekilde yansıtmaktadır. Bunların bir kısmının ideolojik
olduğu doğrudur. Ancak bunun ötesinde işleyen gizli bir mekanizma var. Bu mekanizma,
Türkiye’deki rejim ile mafya ve yozlaşmış rejimlerle bağlantılı terör
örgütlerini de bir araya getirmektedir” ifadelerini kullandı.
Daly,
açıklamasında, Erdoğan’ın Venezuela’daki krizden yararlanarak ikili anlaşmalar
yaptığını ve Venezuela muhalefetinin bilgilerine göre, bu anlaşmalar gereği
yaklaşık 19 milyar dolara eşdeğer 360 ton Venezuela altınını Türkiye’ye
kaçırdığını belirtti.
Daly,
Türkiye’deki iktidara yakın çevrelerin Rus mafyası ile ilişkileri hakkında da
ise şunları söyledi:
“Gerek insan
ticareti gerekse uyuşturucu ve diğer illegal ticaret alanlarındaki ilişkiler
epey eskiye dayanıyor. Özellikle Amerika'da tutuklanan İran asıllı iş adamı
Reza Zarrab’ın davası, Türk hükumet yetkililerinin bilgisi dahilinde yürütülen
yolsuzluk faaliyetlerini ortaya çıkaran davalardan sadece bir tanesi.”
Daly ayrıca,
herhangi siyasi bir çevreye mensup olmadığı halde Türkiye'ye para kaçıran pek
çok iş adamının bu ülkeyi tercih etmesinin tesadüf olmadığını, bunun
başarılması için mutlaka Türk hükümetinden birilerinin bunu içeriden organize
etmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye
uzmanı Daly, Sky News Arabia televizyonuna yaptığı açıklamayı şu
sözleriyle bitirdi:
"İşin
garip tarafı, bu faaliyetlerin, yolsuzluk dosyalarında adı resmen geçen kişiler
için güvenli bir ortam sağlayan hükümet tarafından yürütülmesi ve kimi zaman
teröre kadar varan yasadışı işlere bulaşan kişilerin korunup kollanmasıdır.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder