Diyarbakır’daki
Kürtçe dil eğitimi verilen Ali Erel Okulu kapatıldı.
18 Şubat
günü okula gelen görevliler, valilik kararıyla kolluk kuvvetleri eşliğinde
okulun kapısını mühürlediler.
Çocukluklarını, henüz anne karnında duydukları o ilk sesin tınılarıyla, ilk kez kendi ana dillerinde sesli, yazılı, görsel bir şölen halinde yaşamaya başladıkları okul böylece kapatılmış oldu.
Çocukluklarını, henüz anne karnında duydukları o ilk sesin tınılarıyla, ilk kez kendi ana dillerinde sesli, yazılı, görsel bir şölen halinde yaşamaya başladıkları okul böylece kapatılmış oldu.
Valilikten
gelen yetkililer okulun, "Kürtçe ilkokul işlevi" gördüğü gerekçesini
öne sürerek kapıyı mühürlediler.
Dünya Ana
Dil Günü ve Bengal halkının ana dil hareketi
21 Şubat
Dünya Ana Dil Günü’dür. Bu gün
1999 yılında UNESCO tarafından Uluslararası Ana Dil Günü olarak ilan
edilmiştir. Kökeni ise Bengal Halkının Ana Dil Hareketi’ne dayanır.
Pakistan
devleti, 1947’de Hindistan’dan ayrılarak kurulmuştur. O zamana dek Hindularla
aynı dili konuşan Müslüman Bengaller, 1948 yılında İslami birlik adına genç
Pakistan İslam Cumhuriyeti’ne katılmış ve Doğu Pakistan Eyaleti adını almıştır.
Çok değil, bir yıl sonra “Bengal coğrafyası, Bengal toprağı” gibi
ifadeler suç sayılmış, 44 milyon Bengallinin kullandığı Bengalce dilinin
konuşulması yasaklanarak Urduca tek resmî dil ilan edilmiştir.
Bu asimilasyona tepki olarak 1948’de Bengal Dil Hareketi kurulur ve “tek tipçi” politikalara karşı başta eyalet başkenti Dakka olmak üzere, Doğu Pakistan’ın belli başlı büyük şehirlerinde onbinlerin katıldığı kitlesel gösteriler başlar. Daha bir yıl önce “İslam kardeşliği” söylemiyle Bengallileri yanına çeken Pakistan devleti bu gösterileri kanla bastırır. Günlerce süren katliamda yüzlerce gösterici öldürülür. Buna karşılık Ana Dil Hareketi, Pakistan devletinin birçok baskı, aldatma ve oyalamalarına karşında büyük bir halk desteğiyle yıllarca sürer.
Bu asimilasyona tepki olarak 1948’de Bengal Dil Hareketi kurulur ve “tek tipçi” politikalara karşı başta eyalet başkenti Dakka olmak üzere, Doğu Pakistan’ın belli başlı büyük şehirlerinde onbinlerin katıldığı kitlesel gösteriler başlar. Daha bir yıl önce “İslam kardeşliği” söylemiyle Bengallileri yanına çeken Pakistan devleti bu gösterileri kanla bastırır. Günlerce süren katliamda yüzlerce gösterici öldürülür. Buna karşılık Ana Dil Hareketi, Pakistan devletinin birçok baskı, aldatma ve oyalamalarına karşında büyük bir halk desteğiyle yıllarca sürer.
21 Şubat
1952’de dünya tarihin görmüş olduğu en büyük ana dil eylemi başlar. Onbinlerce
Bengalli öğrenci, Dakka Üniversitesi’ni işgal eder. Polisin, Dakka
Üniversitesi’nde ana dil hakkı için yapılan eyleme saldırısından sonra
üniversite binası savaş alanına döner. Olaylar kente yayılır. Bu kadar saf,
temiz ve insani bir talebe dahi acımasızca saldırılması Belgal halkı arasında
infiale yol açar. Protestolar, izleyen saatlerde eyaletin tümüne yayılarak bir
genel greve dönüşür. Sokaklar “Bengalce’ye özgürlük!” diyen
milyonlarla dolup taşar.
Aslında, Dakka Üniversitesi’nde, ana dil hakkına tahammül edemeyen hegemonik bir devletin saldırısıyla yakılan bu ateş, başka ve daha büyük bir yangının fitilini ateşleyecektir. Bu, Bengal halkının Pakistan’dan ayrılarak bağımsız Bangladeş ülkesinin doğmasına sebep olacak ateşten başkası değildir.
Aslında, Dakka Üniversitesi’nde, ana dil hakkına tahammül edemeyen hegemonik bir devletin saldırısıyla yakılan bu ateş, başka ve daha büyük bir yangının fitilini ateşleyecektir. Bu, Bengal halkının Pakistan’dan ayrılarak bağımsız Bangladeş ülkesinin doğmasına sebep olacak ateşten başkası değildir.
1956 yılına
kadar dinamizminden hiçbir şey kaybetmeden süren Ana Dil Hareketi,
nihayet 2 Şubat 1956 da başarıya ulaşır. Pakistan devleti yeni anayasada
Bengalce’yi 2.resmi dil olarak güvence altına alır.
Ne var ki, iki yıl sonra yapılacak askeri darbe, ülkedeki hak ve özgürlükleri bir çırpıda ezeceği gibi yeni anayasayı da askıya alacak, eski tek tipçi ve asimilasyoncu politikalara geri dönecektir. Bu durum, 17 Aralık 1971 tarihinde Bangladeş devletinin kurulmasıyla sonuçlanacak bir dizi yeni ve daha güçlü toplumsal hareketin de başlamasına neden olacaktır.
Ne var ki, iki yıl sonra yapılacak askeri darbe, ülkedeki hak ve özgürlükleri bir çırpıda ezeceği gibi yeni anayasayı da askıya alacak, eski tek tipçi ve asimilasyoncu politikalara geri dönecektir. Bu durum, 17 Aralık 1971 tarihinde Bangladeş devletinin kurulmasıyla sonuçlanacak bir dizi yeni ve daha güçlü toplumsal hareketin de başlamasına neden olacaktır.
Kürtçe, 40
milyon konuşanıyla dünyada en çok konuşulan diller sıralamasında 28'incidir.
İşte
UNESCO’nun 1999 yılında 21 Şubat’ı Uluslararası Ana Dil Günü ilan
etmesine neden olan olaylar bu şekildedir.
Ana dilde eğitim hakkının avantajlarını vurgulayan UNESCO, 1953 ‘ten bu yana ilköğretimde ana dilde eğitimi teşvik etmektedir. Yapılan araştırmalar, eğitimlerini ana dillerinde alan çocukların okuldaki başarı olasılığının daha yüksek olduğunu göstermektedir.
Ana dilde eğitim hakkının avantajlarını vurgulayan UNESCO, 1953 ‘ten bu yana ilköğretimde ana dilde eğitimi teşvik etmektedir. Yapılan araştırmalar, eğitimlerini ana dillerinde alan çocukların okuldaki başarı olasılığının daha yüksek olduğunu göstermektedir.
Bugün
Hindistan’da anayasa tarafından kabul edilmiş 22 resmi dil mevcuttur. Bu sayı
Çin’de 51, Hindistan’da 36, Rusya’da 34, Irak’ta 4, İran’da 8, İtalya’da 11,
İngiltere’de 10, ABD’de 8 ve Bolivya’da 37 dir.
Bir diğer
ilginç örnek Güney Afrika Cumhuriyetidir. Burada, en büyük yerli halkı
oluşturan Zuluların dili Zuluca’dır. Beyaz azınlık rejimi tarafından siyahlar
üzerinde yıllarca ırkçı baskı rejimi hüküm sürmüştür. 1990 yılında Apertheid
rejimi yıkılınca 28 yıl zindanda tutsak olan Nelson Mandela özgürlüğüne
kavuşur. Siyah ırkın üzerindeki baskı son bulur. Anayasalarına, Zuluca’yla
birlikte kaydedilen resmi dil sayısı 11'dir. Bunu yapmakla ne dünyanın sonu
gelir, ne de ülke bölünür. Bugün bu ülkede her etnik grubun kendi
dillerinde eğitim alacakları okulları vardır. Bu açıdan bakıldığında
sömürgeci ırkçı rejimin zincirlerinden kurtulan Güney Afrika tam bir halklar ve
diller mozaiğidir.
Kürtçe, 40
milyon konuşanıyla dünyada en çok konuşulan diller sıralamasında 28.dir. Büyük
kısmı dört ülke topraklarına bölünmüş Kürtlerin nüfusunun, Türkiye ‘de olduğu
tahmin edilen 20 milyonu, ana dilde eğitimden mahrumdurlar.
Kürtlerin yerküremizdeki nüfusunun 30 milyon olduğu tahmin edilmektedir. Bu, dünyadaki 199 ülkeden 160 tanesinin nüfusundan daha büyük bir topluluğa işaret etmektedir. BM üyesi 194 ülkeden 113 ünde, birden fazla dilin resmi dil olarak kullanıldığı gerçeği karşısında önemle düşünülmesi gereken bir olgu olmalı bu.
Kürtlerin yerküremizdeki nüfusunun 30 milyon olduğu tahmin edilmektedir. Bu, dünyadaki 199 ülkeden 160 tanesinin nüfusundan daha büyük bir topluluğa işaret etmektedir. BM üyesi 194 ülkeden 113 ünde, birden fazla dilin resmi dil olarak kullanıldığı gerçeği karşısında önemle düşünülmesi gereken bir olgu olmalı bu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder