1 Ağustos 2016 Pazartesi

NEDEN DİYE SORANLARA

Bana ; "Sen kral mısın, yoksa yasacı mısın ki, politika üzerine yazı yazıyorsun?" diye soracaklara vereceğim karşılık şudur: Ben ne kralım, ne de yasacı; onun için politika üzerine yazıyorum ya! Kral ya da yasacı olsaydım, söylenmesi gerekeni söyleyip zamanımı boşa harcamaz, ya yapacağını yapar ya da susardım.Hür bir devletin yurttaşı ve egemen varlığın bir bireyi olarak dünyaya geldiğim için, kamu işlerinde sözümün etkisi az da olsa, oy verme hakkım bu işleri öğrenmemi gerektirir. Ne,zaman yönetim düzenleri hakkında düşünsem, araştırmalarımda kendi memleketimin yönetimini sevme konusunda yeni yeni nedenler bulup seviniyorum.



Yunus'un, Mevlana'nın torunları olan insanımızın içinden böylesine katiller nasıl çıktı? İktidar ve güç için dini kullananlar tarafından uzun yıllar boyunca eğitime ve yaşam tarzına geniş çaplı saldırılar düzenlenmedi mi? Kutsal dini değerlerimizi kendilerine para ve güç devşirmek için kullanan cemaat ve tarikatların, çocuklarımıza musallat olmasına izin verilmedi mi? Milli Eğitim kendi işini, bunlara havale etmedi mi? Diyanet İşleri Başkanlığı, İslam'ın siyasete alet edilmesini engelleyeceğine, imamlarına camilerde siyasi bir partinin tarafı olarak bu partinin önümüzdeki referandum sürecinin reklamını yapmalarına musamaha gösremiyormu, bu kurum ve bu sisyasi parti halkı böldükleri yetmezmiş gibi birde " EVET "   DİYENLER MÜSLÜMAN,    " HAYIR "    DİYENLER KAFİR propagandası ve demegogluk yaparak , bu milleti bıçak sırtında yürütmüyorlar mı? yeni yıl kutlaması yapanları hedef gösterecek şekilde sorumsuz açıklamalarla bu teröristlere destek vermedi mi? Toplumsal fay hatlarımızın tamamı, sığ siyasetle, oy almak adına kırılmaya çalışılmadı mı? Toplum mümkün olan her açıdan ayrıştırılmadı mı? Daha en son, yeni yıl kutlamaları günah ilan edilmedi mi? Ülke radikal dinci terörün hedefi halindeyken, yeni yıl kutlaması yapanları hedef gösterecek şekilde sorumsuz açıklamalar, yasaklamalar yapılmadı mı? Toplum, yeni yılı kutlayanlar ve yeni yıl kutlamasını günah kabul edenler diye birbirine düşürülmedi mi? Yeni yıldan bir gün önceki Cuma hutbelerinin konusu yeni yıl kutlamalarının günah olduğu mu, yoksa radikal dinci terörün İslam'a verdiği zarar mı olmalıydı? Toplumun bir kısmı, 'canım onlar da günah olan yeni yıl kutlamasına gitmeselerdi' diye düşündürecek bilinçaltı mesaj bombardımanına tabi tutulmadı mı haftalardır? Türk Türkiye'yi yönetenler Suriye'nin toprak bütünlüğünü korumak için komşumuza destek olacağına Esad takıntısıyla Suriye yangınına benzin dökmedi mi? Türkiye'yi 80 küsur yıl savaşsız yaşatmış olan yurtta barış dünyada barış ilkesi, pısırık dış politika ilan edilmedi mi? 4 milyon sığınmacıyı hiçbir kontrole tabi tutmadan, ajan mı, terörist mi, radikal mi bilmeden serbestçe içeri buyur etmedi mi bu ülkeyi yönetenler? İstihbaratımız, polisimiz, iktidara muhalif gördüğü vatandaşların aldığı nefesi kontrol ederken, alnı secdeye değiyor dediklerini başı boş bırakmadı mı? Farklı düşünmek, yazmak, konuşmak, sorgulamak büyük bir suça dönüştürülmeye çalışılmıyor mu? Bütün bunlara rağmen " EVET " diyecek kimse var mı?


Sayğılarım ile

Ahmet YILMAZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder