Darbe geliyor
İran’a karşı cephe ve kuvvetli duruş konularında anlaşıldı, 110 milyar dolarlık silah satış anlaşması yapıldı ve İran’a karşı Basra Körfezi’nin ısıtılacağının nişanesi olarak, kılıç dansı yapıldı.
Hafta başı itibarıyla, bir anda Katar krizi tırmandı. Her ne kadar krizi bir anda kucağımızda bulsak da, gelişmeleri ile geliyorum diyordu! Katar, Basra Körfezi’nin 12 bin km²’lik küçük bir ülkesi. Nüfusu, 2 milyon 300 bin. Ama nüfusunun yüzde 88’i Katarlı değil. Katar yarımada şeklinde bir coğrafyaya sahip olup, tek kara sınırı Suudi Arabistan’ladır ve uzunluğu 87 km’dir.
Şu ana kadar, aralarında Suudi Arabistan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’ın da aralarında bulunduğu 7 ülke, Katar ile diplomatik ilişkilerini kesti. Katar’a karşı yürütülen bu kampanyanın elebaşları, Suudi Arabistan ve görünürde olmasa da İsrail!
HIRSIZIN HIRSIZI SUÇLAMASI GİBİ
Suudi Arabistan, Katar’ı terörizme destek vermekle suçluyor. Ne kadar komik değil mi? Katar’ın terörizme destek verdiği, Libya’da Kaddafi’nin ve Suriye’de Beşar Esad’ın devrilmesi için teröristlere oluk oluk para akıttığı ve kan döktürdüğünü tüm dünya biliyor. Ama bu insanlık suçlarını Suudi Arabistan ile berber işlediler.
Suudi Arabistan’ın Katar’ı terörizme destek vermekle suçlaması, hırsızın başka bir hırsızı hırsızlıkla suçlaması gibi bir şey. Ya da İngiltere’nin ABD’yi emperyalizmle suçlaması gibidir. Esasında; Katar ile Suudi Arabistan arasında fark yoktur ve ikisi de terörizmin destekçisidir. O zaman merak edilen soru; ne oldu da yolları ayrıldı?
KATAR YANLIŞ TERÖRİSTLERİ DESTEKLİYOR
Anonim
davranışsal verilere dayalı reklamlar görmek istemiyorsanız, OBA mevzuatına
göre devre dışı bırakabilirsiniz. Bu reklam içindeki kampanyalar hakkında
(soldan sağa ve yukarıdan aşağı okuyun):
Ligatus
tarafından sağlanan tüm kampanyalar.
Ortadoğu’da
kimin eli kimin cebinde, belli değildir ve hiçbir şey durup dururken olmaz. Bu
coğrafyada, emperyalizmin süpürgesi kovadan hiç çıkmaz ve hedeflere yönelik
olarak karıştırır.
Suudi
Arabistan, Katar’ı terörizmi destekliyor diye suçlarken, gerçekte “Katar
yanlış teröristleri ve adamları destekliyor” demek istiyor. Katar,
Müslüman Kardeşleri (MK) destekliyor. Halbuki ABD’nin MK’yı terör
listesine alması eli kulağındadır. Ayrıca; MK ile iyi ilişkiler içinde bulunan
Erdoğan’a, Katar’ın kontrolsüz olarak ekonomik destek vermesi de
istenmemektedir.
KATAR
HAMAS’A DESTEK VERMEKTE
Taliban’ın,
Katar’ın başkenti Doha’da diplomatik temsilciliği var. Katar, CIA’in kontrol
altında bulunduramadığı Suriye, Libya ve Afganistan’da bulunan El-Kaide’nin alt
gruplarına destek vermektedir.
Katar, aynı
zamanda Filistin’de Hamas’a da destek vermektedir. Suudi Arabistan, görünürde
değil ama kapalı kapılar ardında İsrail ile çok iyi ilişki içindedir. İsrail,
Katar’ın Hamas’a desteğinden ve Filistin’e olan ilgisinden hoşnutsuzdur.
YEMEN’DE
KARŞI KARŞIYALAR
Katar ve
Suudi Arabistan, Vahhabi gelenekten gelen aşiretler tarafından yönetilmektedir
ve aralarında akrabalıklar bile vardır. Ama aynı zamanda, rekabet ve çekişmeler
de! Katar, dünyanın en büyük doğal gaz ihracatçısıdır ve ham petrol ihracatında
da Suudi Arabistan ile rekabet içindedir.
Halen devam
eden Yemen’deki savaşta da Katar ve Suudi Arabistan karşı cephelerdedir ve bu
savaşta destekledikleri tarafın aynı olması nedeniyle Katar, İran’a yakındır.
SÜNNİ
MÜSLÜMAN SAVUNMA PAKTI
Katar ile
Türkiye’nin arası, haddinden fazla iyidir. Hatta; Türkiye’nin Katar’da 600
askeri personeli olan bir üssü bile, gerekmediği halde vardır. Aynı zamanda
Türkiye ve Katar, emperyalizmin Libya ve Suriye’deki vekalet savaşının ateşine
beraberce, eşgüdüm içinde odun taşımışlardır.
Bölgede
İran’a karşı cephe oluşturulmaktadır. Türkiye’nin de dahil olduğu, Suudi
Arabistan’ın liderliğinde bir Sünni Müslüman Savunma Paktı kurulmaktadır. Bu
pakt; İran’a karşıdır ve savaş seçenekleri içinde olacaktır. Katar ise, bu
cephede uyumu bozmaktadır.
KILIÇ DANSI
NİÇİN
ABD Başkanı
Trump, ilk yurtdışı ziyaretini Suudi Arabistan’a yaptı ve Riyad’da Kral Aziz
ile görüştü. Bu ziyarette; cihatçı terörle topyekûn küresel mücadele, Sünni
Müslüman Savunma Paktı, İran’a karşı cephe ve kuvvetli duruş konularında
anlaşıldı, 110 milyar dolarlık silah satış anlaşması yapıldı ve İran’a karşı
Basra Körfezi’nin ısıtılacağının nişanesi olarak, kılıç dansı yapıldı.
Suudi
Arabistan’ın ABD ile anlaşmamak ve ayak diremek gibi bir lüksü yoktu! Çünkü
2016’da, başkanlık seçimi öncesinde Cumhuriyetçiler, ABD Senatosu ve
Temsilciler Meclisi’nde 11 Eylül 2001 saldırıları ile ilgili “Terörün
Destekçilerine Karşı Adalet” yasasını çıkardılar.
USAME BİN
LADİN’İN ARKASINDA KATAR VARDI
Yasaya göre;
Suudi Arabistan’ın Sivil Toplum Kuruluşları (STK) aracılığı ile ABD’de
faaliyet gösteren terörist örgütleri desteklediği ve bu örgütlerin de 11 Eylül
2001 saldırılarını gerçekleştirdiği kabul ediliyor. Yine bu yasaya göre; 11
Eylül 2001 saldırılarında hayatını kaybedenlerin ailelerine, yakınları için Suudi
Arabistan aleyhine tazminat davaları açma hakkı tanıyor. Suudi Arabistan,
karşılayamayacağı derecede yüksek tazminat cezaları ile karşı karşıya
kalabilir! Kral’a bu anımsatıldı ve “Tercih senin” dediler.
Suudi
Arabistan Kralı da mesajı aldı, daha ABD Başkanı Trump Riyad’dayken Katar’ı
hedefe aldı, terörizme destek vermekle suçlamaya ve “El-Kaide’nin, Usame Bin
Ladin’in arkasında Katar vardı” demeye başladı.
AKLI VARSA
TÜRKİYE’Yİ DİNLEMEZ
Katar Emiri
sıkıştı. Çünkü; Suudi Arabistan Kralı’nın suç ortağını daha önce satarak elde
ettiği durumsal üstünlüğü var ve arkasına ABD ve İsrail’i almış durumda!
İran’ın desteğini ise, ancak sınırlı olarak alabilir.
Katar Emiri
teslim olmak zorunda veya 2013’te babasından emperyalizmin desteği, Suudi
Arabistan’ın katkısı ile aldığı koltuğu, aileden başka birisine bırakacak.
Yoksa; kendisine karşı ya darbe yapılacak ya da Suudi Arabistan liderliğinde
Arap Ordusu tarafından istila edilecek. Aklı varsa, Türkiye’yi dinlemez. Mursi
dinledi, başına gelen felaketleri biliyorsunuz.
Bu akşam
(6 Haziran 2017) saat 20.00’de, Cem TV’de Zafer Arapkirli’nin konuğu
olacağım ve Katar krizi dahil, gündemi konuşacağız.
Türker
Ertürk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder