Sedat Peker
Dubai’den üçüncü videosunu da yayınladı.
Bu videoda
da çok ağır iddialar var.
Sedat
Peker’in anlattığı şeylerin bir kısmı gizli kalmış sırlar değil ancak kimsenin
dile getirmeye cesaret edemediği olaylar.
Bu ilişkiler
Susurluk'ta ortalığa saçıldığında sağcı ve solcu partiler elbirliğiyle ve büyük
maharetle her şey örtbas ettiler.
Bizlerin
milliyetçilik, vatanseverlik duyguları senelerce profesyonelce suistimal
edildi. 1990’lı yıllarda yaşanan karanlık hadiseler topluma terörle mücadele
olarak aktarıldı.
Bu perdenin
arkasında siyaset baronları, mafyalaşmış polis ve askerler, PKK’nın ve
Kürtlerin yönettiği uluslararası uyuşturucu trafiğinden büyük paylar aldılar.
Pek çok
uyuşturucu baronunun malına, parasına çökerek büyük bir servet elde ettiler. Bu
işleri yaparken kullandıkları ve terörle mücadele ettiğini sanan bir avuç
polis, asker ise sırtlarından milyon hatta milyar dolar kazanan baronların
aksine sefalet içinde perişan oldular.
Onlarca
cinayet işletilen Ayhan Akça, Ayhan Çarkın, Ziya Bandırmalıoğlu gibi isimleri
ne çabuk unuttuk.
Hatırlıyorum
en son bir tanesi Bursa’da bir pavyonda öldürülmüştü.
Veli
Küçük'lerin, Korkut Eken'lerin, İbrahim Şahin'lerin, Abdullah Çatlı'ların ve
tabii ki Mehmet Ağar’ın terörle mücadele kahramanları olduklarına, bu yüzden
devlet düşmanı PKK’lıların ve Komünistlerin hedefi olduklarına hep
inandırıldık.
Tencere tava
çalan solcularla dalga geçtik.
Devlet
eliyle işlenen cinayetleri kutsadık.
Bir adam
düşünün; eski emniyet müdürü, eski vali, eski milletvekili, eski iç işleri
bakanı... Babası emekli polis.
Bu gün
ulaştığı serveti tahayyül edebiliyor musunuz?
Satın aldığı
iddia edilen Yalıkavak Marina’yı gezdim ve gördüm.
Param sadece
çocuklara birer dondurma almaya yetti.
Karanlık bir
adam olan Mubariz Mansimov bu marinayı Ağar’a neden, nasıl ve kaç liraya sattı?
Mubariz Masimov kimlerle ortaklıklar yaptı?
Ne oldu da
birden Azerbaycanlı adam Feto’cu oldu ve tutuklandı?
Sedat Peker
bilinen ama dillendirilmeyenleri anlatıyor.
Hakkındaki
onca iddiaya rağmen Tolga Ağar nasıl ve neden milletvekili oldu?
Mehmet
Ağar’ın Devletimize ve Milletimize verdiği büyük hizmetin, terörle mücadele
kahramanlığının karşılığı mı?
Bakalım
Sedat Peker ANAP-DYP birleşmesinde yaşananları, dönen dolaplarıda anlatacak mı?
Baronların
Savaşı adında bir kitap okudum. Uluslararası Uyuşturucu mafyası, polis, adliye,
basın, siyasetçi üçgeninde yaşananları anlatan. Zindaşi’nin yaptıkları, Burhan
Kuzu’nun utanç verici eylemleri.
O kitaptaki
baronlar meğer ayak takımıymış.
Sedat Peker
Yılport Limanı ve bu limanın işleticisi şirket ve bu şirketin Samsunspor
başkanı olan sahibi ile ilgili iddiaları dile getiriyor.
Bütün bu
işler olurken bu başkan maçlara seyirci sokulması ayağına Süleyman Soylu’nun
oğlunu hedef gösterme cesaretini nerden buluyor?
Sokakta iki
tane hap yakalatan çocuğun tepesine binen devlet bu şirketle ilgili iddialar
hakkında ve Ekvator’daki Puerto Bolivar limanı ve Kocaeli’deki limanında
yakalanan kokainlerle ilgili ne yaptı?
Bir Türk
şirketinin Ekvator’da liman satın alması ne kadar enteresan!
Kocaeli
Yılport Limanı'nda Panama bandıralı gemide şüphe üzerine arama yapıp uyuşturucu
yoktur diye rapor tutan üç Gümrük Muhafaza Kaçakçılık İstihbarat memurundan
sonra bu rapora rağmen gemide yeniden arama yaptırıp 540 kilo kokaini bulan
Bölge Müdürü Mehmet Ali Aslan meşhur ve iş bilen bakan Ruhsar Pekcan tarafından
neden görevden alınarak müşavir adlı devletin kızak kadrosuna atandı? 540 kilo
uyuşturucu kimin, Bolivya’da Yılport limanından çıkıp Mersin’e gelen gemide ele
geçen 610 paket kokain kime geliyordu?
Hukukun
üstünlüğünün, yargının bağımsızlığının olmadığı ülkelerde bunlar yaşanır.
Senelerdir
neden rüşvet, yolsuzluk operasyonlarına hiç rastlamıyoruz?
Turgut Özal
kendi bakanını yakalatmıştı rüşvet alırken.
Bu gün her
şey dört dörtlük mü?
Sanırım
TCK’nun görünmez bir maddesi var:
"Ak
Partili bir siyasetçi, kamu görevlisi bulunduğu makamda hırsızlık, yolsuzluk
yaparsa, rüşvet alırsa veya görevini, nüfuzunu kötüye kullanarak menfaat elde
ederse eylemleri TCK nezdinde suç dahi olsa bu kişiler hakkında asla
soruşturma, kovuşturma açılamaz, ceza verilemez. Bu kişilerin eylemlerinin
karşılığı olan ceza Cumhurbaşkanı tarafından bulundukları görevden, makamdan alınmaktır.”
Bu ülkede
Melih Gökçek gibi her şeyi alenen ve pişkince yapmış, sahip olduğu inanılmaz
zenginliği dillerde dolaşan bir adam 20 yıl Ankara’yı yönetti.
Vicdanı
rahatsız olmayan bir Allah kulu var mıdır?
Müslümanlık
kafayı kuma sokup görmemek, duymamak ve konuşmamak mıdır veya "Allah’tan
bulsun, ahirette hesabı sorulur" kurnazlığımıdır?
Böyle
şeylerin yaşandığı ve kanıksandığı bir devlette; demokrasiden, hukukun
üstünlüğünden, adaletten, eşitlikten bahsedilebilir mi?
Siz
yemeseniz bile yiyene göz yumuyor, yiyenden hesap sormuyor veya soramıyorsanız
veya "yenecekse bizimki yesin" diyorsanız; vebaliniz onlardan çok
daha ağırdır ey Müminler..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder