8 Ocak 2018 Pazartesi

Dünyayı tehdit eden örgüt Tavistock






Tavistock; 1921 yılında Londra'da İngiliz Ordusu Psikolojik Savaş Bürosu Başkanı Sir John Rawlings-Reeese tarafından kurulmuştur. 1. ve 2. Dünya Savaşı yıllarında psikolojik savaş örgütü olarak çalışan Tavistock Grubu, Rockefeller Vakfinın yaptığı büyük bağışlarla 1946 yılında görev alanı genişletilerek yeniden yapılandırılmıştır. Rockefeller; Tavistock'a daha geniş çaplı savaş araştırmaları yapma ve uygulama görevleri vermiştir. Enstitü ve gerçekleştirmekle olduğu çalışmaları ABD'nin en iyi korunan sırrı olmaya devam etmektedir.


Enstitü bugün; Sussex Üniversitesinden, Stanford Araştırma Enstitüsü, Esalen, Massaclıusetts Institute of Tecnology (MİT), Hudson Enstitüsü, Heritage Vakfı, Georgetown Stratejik ve Uluslararası İlişkiler Araştırma Merkezi (CSİS), ABD Dışişleri kadrolarının eğitildiği Hava Kuvvetleri İstihbaratı, Rand Corporation, Mitre Corporation, Şirket Kadrolarının Doktinasyonu, The Mont Pelerin Topluluğu, Tülakteral Komisyon, Ditchley Vakfı ve Roma Kulübü gibi gizli gruplara kadar uzanan bir ilişkiler ağı geliştirmiştir. Tüm OSS (Stratejik Hizmetler) (Casusluk Bürosu) ve CIA Programları Tavistock'un rehberliğinde oluşturulmuştur.

Günümüzde Tavistock; ABD'deki Vakıflar ağını 6 milyar dolarlık bir bütçe ile faaliyette bulundurmaktadır. Tavistock, stratejik misyonunu "Endüstriyel ulus-devletlerden post-endüstriyel küresel Dünya Devletine dönüş ve yönetimin az sayıda oligark'a devredilmesi" olarak belirlemiştir.

Enstitü, Uluslararası sorunlar konusunda çalışmalar yoğunlaşmıştır. Başkan ve Hoover'in programını, Başkan Roosveltin "New Deal" Programını (Yeni Ekonomi Programı), Başkan Kennedy'nin "New Frontiers" programını (yeni hedefler) ve Başkan Johnson'un "Great Society" (Büyük Toplum) programını yazmıştır. Enstitü yetmiş yıldır ABD hükümetlerinin olaylara nasıl bakacağı ve yürüteceğine yönelik çalışmalar yapmaktadır.

Enstitü politik ve sosyal olaylara karşı reaksiyon verme, düşünce 
ortaya koyma ve oy vermeye yönelik araştırmalar yapıp kamuoyunu şekillendirme, özellikle savunma politika araştırmaları ve Sovyetler ile ilişkiler konusunda projeler üretme konusunda uzmanlaşmıştır.

Enstitünün askeri çalışmalarının çoğu gizlilik derecesi taşımaktadır. Enstitü, 300'e yakın beyin yıkama araştırması yapan alt kuruluşa sahiptir. En büyük müşterisi ABD Savunma Bakanlığıdır. Bu bakanlığa, sivil savunma, ulusal güvenlik, askeri politikalar, silahlanma ve silahların kontrolü ile ilgili konularda çalışmalar yapmaktadır.

Enstitü; James P. Warburg ve ABD deki Rothschild şirketlerinin katkılarıyla kurulmuştur. ABD'nin "5 Büyük" enstitüsünden biridir. ABD iç ve dış politikalarının şekillendirilmesi amacıyla kurulmuştur. Temel hedefleri arasında endüstriyel demokrasinin inşası yer almaktadır. BM Eski Büyükelçisi Jeanne Kirkpatrick, ADL den silah kontrol müzakerecisi Eugene Rostow, sendikalar ve istihdam konularında uzman Lane Kirkland ve Albert Shanker projeyi yürütmektedir.

Enstitünün ilk Başkam Jesse Hobson'dur. Hobson 1952'de yaptığı bir konuşmada Enstitünün politikasını şöyle açıklamıştır:

"Stanford: Tavistock Enstitüsü Tacı'nın, "Elmaslarından biridir ve ABD O'nun kurallarına göre yönetilecektir."

2. Dünya Savaşı'nın bitiminden hemen sonra 1946'a Charles A. Anderson tarafından kurulduğunda, temel amacın; "zihin kontrolü" ve "gelecek bilimleri" olduğu açıklanmıştır. Charles F. Ketterina Vakfı, Stanford şemsiyesi altına alınınca. "İnsanların hayal gücünde değişmeler" konusuna yoğunlaşılmıştır.

Stanford'un en büyük müşterisi başlangıçta tabiî ki ABD Savunma Bakanlığıydı. Büyüyünce hizmet verdiği kuruluşlar çeşitlenerek artmıştır.

Stanford en az 200 küçük düşünce kuruluşu ile Amerikan yaşam tarzının tüm yönlerini araştırmaktadır.

CIA, Bell Telephone Laboratoires, ABD Ordu İstihbaratı, Deniz İstihbarat Bürosu, Rand Corporation, MİT, Harward ve UÇLA Üniversiteleri gibi birbirleriyle bağlantılı çalışan araştırma kuruluşları ile bu araştırmaları gerçekleştirmektedir.

Stanford MİT (Massachusset Institute Of Technology) ile ABD Savunma Bakanlığının "Kumanda ve Kontrol" sorunlarının çözümleri konusunda çalışmalar yapmaktadır. MİT'in bazı müşterileri ise şunlardır: Amerikan Ekonomik Gelişme Komitesi, Savunma Analiz Enstitüsü, ABD Havacılık Uzay Dairesi (NASA), Ulusal Bilimler Akademisi, ABD Dışişleri Bakanlığı, ABD Kara Ordusu, ABD Deniz Ordusu ve ABD Hazine Bakanlığı.

Rand; Tavistock Enstitüsü ve İngiliz Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'ne gerçekten çok şey borçlu olan bir şirkettir. Rand Corporation: ABD politikalarım her düzeyde kontrol etme ve yönlendirme olanağına sahiptir. Bunu aşağıda sıralanan bazı programlardan rahatlıkla anlayabiliriz. Kıtalararası Balistik Füzeler (ICBM) Programı, ABD dış politika yapıcıları için hazırlanan mükemmel analizler, olağanüstü uzay programlan, şirket analizleri ve Amerikan Telefon ve Telgraf şirketi, IBM, Cumhuriyetçi Parti, ABD Enerji, Sağlık Bakanlığı ve ABD Hava Kuvvetleri'ne projeler ve analizler.

Rand, 1980'li yılların başında Güvenlik ve İç Karışıklıklar Grubu oluşturmuştur. Bu Grup üçüncü dünya ülkelerindeki bağımsızlık ve demokrasi mücadelelerini konu alan konferanslar ve araştırmalar düzenlemekle görevlendirilmiştir.

CIA'nın eski Ortadoğu Baş Analizcisi, CIA'ya doğrudan bağlı Ulusal İstihbarat Konseyi Eski Başkan Yardımcısı ve Türkiye Uzmanı Graham Fuller, CIA Eski Türkiye İstasyon Şefi, Başkan Carter dönemi Ulusal Güvenlik Konseyi üyesi Paul Henze, Eski ABD Türkiye Büyükelçisi James Spain, Eski Vietnam ve Ankara Büyükelçisi Robert Commer ve Morton Abromawitz Rand Corporation uzmanlarıydılar.

Ford Vakfı tarafından elli yıllık gelecekte neyin, nasıl ve neden değişeceğini ya da değişmeyeceğini araştırma amacıyla kurulmuştur. Enstitü, diğer dünya enstitülerine bu yönüyle rehberlik edecektir.

Enstitü; Yahudi lobilerinin en etkili kurumlarından biri olmak amacıyla 1985 yılında kurulmuştur. Enstitünün altı üyesi Baba Bush üst yönetiminde yer almışlardı.

1990'larda soğuk savaşın sona ermesinin ardından ABD-İsrail bağlaşıklığının stratejik değeri azalıyordu. Bu bağlamda WTNEP ve o doğrultudaki kuruluşlar, ABD'nin yeni Ortadoğu politikalarında İsrail'in belirleyici rol üstlenmesi gerekliliğini temel hedef seçmişlerdi. Tel-Aviv'le ortak çalışmalar sonunda Clinton Yönetimi'nin ilk günlerinde bu strateji benimsenmiştir. Buna göre ABD'nin İsrail, Suudi Arabistan ve Mısır gibi üçlü bir müttefiki vardı. Bölgenin geri kalan ülkelerinin dinsel ve laik radikal rejimleri, ABD'nin bölgesel çıkarlarının karşısında idiler. Başta İran ve Irak olmak üzere öteki ulusalcı ve dinci rejimlerin bölgeden arındırılması ve demokratikleştiril-meleri gerekiyordu.

Bu üçlü ittifak, yeni Müslüman cumhuriyetlerin ortaya çıkışıyla ve Türkiye örneğiyle güçlendirilmeliydi. Geniş Ortadoğu Projesi'nin oluşturulmasında belirleyici politikalar Neo-Con (Yeni Muhafazakar) adı verilen ve çoğunluğu Yahudi olan ekipçe WINEP'te üretilmiştir.

Tavistock'un görünürde bir düşünce üretme merkezi olarak faaliyet göstermektedir. Ancak Soğuk Savaş döneminin en önemli emperyalist kültürel projelerinden olduğu ve esasında dünya ülkelerin siyasi ve ekonomik yönünü belirlemek için "psikolojik harp" faaliyetleri geliştirdiği iddia edilmektedir.

Komplo teorilerine göre; Tavistock teşkilatı; İlluminati ve masonların da üstünde bir örgüttür. CIA'nın beyin yıkama ve algı mühendisliği gibi psiko-sosyo-kültürel savaş araçları "uyutma projesi" içinde yer alır. CIA, bu uyutma projesi için "insan hakları" ve "yardım kuruluşlarına" gizli fonlar aktarır. Etkin ve prestijli vakıfların CIA'ya fon aktararak gençlik grupları, işçi sendikaları, üniversiteler, yayınevleri vb kuruluşlara sayısız gizli operasyonlar düzenlemesini sağlar. Bunlara 1950'lerden itibaren 'İnsan Hakları Grupları da ilave edilmiştir.

Tavistock İnsan İlişkileri Enstitüsü'nün, CIA tarafından; (Ford Vakfı ile birlikte aynı amaçla - İddialara göre; Ford Vakfı, ABD ve CIA'nın Güney Amerika ve Avrupa'daki pek çok gizli operasyonlarında görev almıştır. Vakfın temel amacı varlığı tehlike sayılan hareketleri etkisiz kılmaktır) kontrol altına alınmak istenen ülkelerde operasyon yapabilmek amacıyla kurulduğu ifade edilmektedir.

Komplo teorileri söylentilerine göre; Freud’un beyin yıkama yöntemleri ve subliminal mesajlarla beyin yıkama yöntemleri üzerine çalışmakta ve bu yöntemleri kitleler üzerine nasıl kullanılacaklarını araştırırlar. Dünyanın her bölgesindeki farklı kültürlere ve farklı siyasi iklimlere yönelik operasyonlarda başrolü oynadıkları ve istihbarat örgütlerine onların akıl ve yöntem verdiği iddia edilmektedir.

Yazar Aytunç Aytındal'a göre; dünya üzerinde yaklaşık 3000 kuruluşu idare eden bir gizli yapılanmadır. Altındal, konu hakkında katıldığı Televizyon programlarında 1914'ten sonra İngiltere'de Lord Tavistock diye tanınan bir şahsın kendi malikanesine, savaşta ruhsal durumları bozulmuş, paranormal olaylar yaşadığını söyleyen askerlerin rehabilitasyonu için bir merkez kurduğunu ve bu merkez daha sonra TIP alanında, özellikle de subliminal denilen insanın psikolojik yapısını etkileyen alanlarda insanın psikolojik alanlarını düzenleyen, kontrol eden ya da ölüme sürükleyebilen alanın kontrolünü yaptığını savundu" Altındal;

"İlluminati, Gülhaç ve çeşitli masonik grupların bir üst bileşkesi olarak hizmet etmektedir. Günümüzde gerçek Tavistock en gizli örgüttür. Türkiye'de Tavistock üyesi bazı doktorlar çıkabilir. Hastaneler olabilir. Onların hastaları vardır, hasta ettikleri insanlar vardır. Örneğin benim yüzümün sağ tarafı sürekli sancılıdır. Doktor hatası. Bu konulara burada girmeyeceğim. Ama Tavistock, siyasette ve hemen her alanda etkili bir kuruluş. İnsan psikolojisini yönlendiren, değerler sistematiklerini etkileyen her alanda bu kuruluşun üyelerini görmek mümkün. Değerler sisteminden iki kavramda yönlendirme yapılsa, siz artık, siz olmaktan çıkmışsınızdır. Tavistock, 5. kol faaliyetleri denilen alanlarda faaliyet göstermektedir. Bir de Tavistock denilen element vardır. Bu element insan zihnini bulandıran bir maddedir ve bu örgüt tarafından bu madde kullanılmaktadır"
 demişti. Altındal'a göre; Tavistock Enstitüsü'nün ilham kaynağı ünlü psikanalist Sigmond Freud'un "İnsan davranışlarının kontrolü" konusundaki araştırmaları olmuştur. Enstitü, insan davranışlarını kontrol ederek, toplumları ABD çıkarları doğrultusunda biçimlendirmek amacıyla kurulmuştur.

Erol Bilbilik'in "İşgal Örgütleri" adlı kitabında savunduğu tezlere göre ise Tavistock; CIA'nın toplum mühendisliği yöntemiyle dünyayı ABD istekleri doğrultusunda biçimlendirmek amacıyla kullanılır. Tavistock İnsan İlişkileri Enstitüsü, 1921'de Londra'da kurulmuştur.[2] 1. ve 2. Dünya Savaşı yıllarında Psikolojik Savaş Örgütü olarak çalışan Tavistock Grubu, Rockefeller Vakfı'nın yaptığı büyük bağışlarla 1946'da görev alanını genişleterek yeniden yapılandırılmıştır. Rockefeller, Tavistock'a daha geniş çaplı psikolojik savaş araştırmaları yapma ve uygulama görevleri vermiştir.

Esasında her iki komplo teorisyeninin kaynağı da John Colaman'ın "The Tavistock Instıtıte of Human Relations" adlı kitabıdır. Bu kitaba göre; Tavistock Enstitüsü'nün ABD çıkarları doğrultusunda beyin yıkama tekniklerini kullanmaktadır.

Tavistock, kitlesel beyin yıkama stratejilerini ilk defa 1950'de Kore Savaşı'nda denemiştir. Geliştirilen, kalabalıkların kontrol metotları gizli ve halkın tepkisini çekmeyecek şekilde ABD halkı üzerinde denenmiş ve onların psikolojik tavırları tespit edilmiştir. [1] Örneğin, 1933'de Tavistock Direktörlüğü'ne getirilen Alman Mülteci Kurt Lewin, ajanlarını düşmanlar arasına sızdırarak Harvard Üniversitesi'nde geliştirilen propaganda ve beyin yıkama kampanyaları ile Amerikan halkını ABD'nin, Almanya'ya karşı savaşa girmesi için hazırlamaya çalışmıştır.[3]

1950'lerden sonra tüm CIA Programları Tavistock'un rehberliğinde oluşturulmuştur.

Roosevelt ve Churchill'in hava saldırılarının tümü Tavistock laboratuarlarında kitlesel terörden elde edilen deneyimlere göre gerçekleştirilmiştir.[3]

Tavistock'un öncelikli hedefi, "halkın psikolojik gücünü kırmak'tır. Bu amaçla Dünya Düzeni diktatörlerine muhalefeti engellemek, aile bağını zayıflatarak, aile, din, onur, milliyetçilik ve seksüel davranışları çökertmek için teknikler geliştirmek Tavistock bilim insanlarınca yıllarca üzerinde çalışılan konulardır.[3]

Tavistock Programları, kontrol edilecek toplumdaki "kişilerin kimlik ve ırksal mensubiyetlerinin çökertilmesine göre dizayn edilmiştir." [4]

Tavistock stratejilerinden biri de "uyuşturucu haplar" kullanılması ve "seksüel davranışların çarpıtılmasıdır". Bu amaçla 1960'ların LSD aykırı kültürü ve öğrenci devrimi için CIA 25 milyon dolar para harcamıştır.[4]

Bugün Tavistock, ABD'deki vakıflar ağını 6 milyar dolarlık bir bütçe ile faaliyette bulundurmaktadır. ABD'nin dünya düzeni üzerindeki kontrolünü artırmaya yönelik programlar üreten 10 büyük vakıf ve bu vakıflara bağlı olan 400 kuruluş, 3000 araştırma ve düşünce kuruluşu, Tavistock'un doğrudan kontrolü altındadır.[4]

Tavistock Enstitüsü ile kol kola çalışan Rockefeller Vakfı, aklınıza hayalinize gelmeyecek projelerle dünyayı kontrol etmenin hesaplarını yapmaktadır. Örneğin, Vakıf, dünya tarımını kontrol etmek için projeler geliştirmiş ve uygulamıştır. Vakfın direktörü Kenneth Wernimont, bu projeleri Meksika ve Güney Amerika'da uygulamıştır. Programın hedefinde bağımsız çiftçiler vardır. 
Çiftçilerin yok edilmesi, bağımlı hale getirilmesi, üretimin bitirilmesi anlamına gelmektedir. Bu şekilde dünya ABD'ye muhtaç hale getirilmek istenmektedir.[5] Bu tarım projelerinin uygulandığı ülkelerden biri de 1950-1970 yılları arasında Türkiye'dir.[6]

Tavistock'un çalışmalarıyla, Küba Füze Krizi, birbiri peşi sıra dünyanın değişik yerlerinde siyasi liderlerin öldürülmesi ve TV'lerde her gün defalarca yayınlanan kanlı ve vahşi Vietnam Savaşı görüntüleri ile sarsılan ve bunalan 1960'lar Amerikan ve dünya gençliği zihinlerini sürekli meşgul eden milliyetçilik, sosyal sorumluluk, kamu yararı, etik değerler dünyasından uzaklaştırılarak, bireyselliği öne çıkaran rock müzik, uyuşturucular, holiganizm ve çarpık seks dünyasında teselli bulur hale getirilmiştir.




CIA'nın yaklaşık 50 yıldır uyguladığı en etkili toplumsal kontrol yöntemlerinden biri kamuoyunu değişik bilgilerle, yapay uyarıcılarla, şişme bilgi ve yöntemlerle uyutmak ve kamuoyunda beyin yıkama teknikleriyle algı yaratmaktır ki IRAK ve Libya’nın durumunu herkes biliyor. Algı Mühendisliği ABD'nin ve ABD çıkarlarının gönüllü hizmetkarı durumundaki yerli işbirlikçilerinin işini kolaylaştıran en önemli silahtır.        

CIA kontrol etmek istediği ülkelerde operasyon yapabilmek için soğuk savaş döneminin en önemli emperyalist kültürel projelerinden Ford Vakfı'nı ve Tavistock İnsan İlişkileri Enstitüsü'nü kurmuştur. Dünyayı tehdit eden bu örgütlerin oluşmasında en önemli ayakları oluşturan CIA bu konuda önemli gizli çalışmaları yapmış ve bunları algı yöntemleri ile emperyalizmin önemli kriterlerinden birini yerine getirmiştir. Ford Vakfı

ABD ve CIA'nın Avrupa’daki bütün gizli operasyonlarında görev almıştır. Vakfın temel amacı ne biliyor musunuz? Antiemperyalist ve ulusal sol hareketleri etkisiz kılmaktır. Guatemala’da Demokrat Ar Benz ve İran'da Musaddık hükümetini deviren, Küba'da Dominik Cumhuriyeti ve Nikaragua 'da açık insan hakları ihlallerini de gerçekleştiren bu Ford Vakfıdır. CIA'nın toplum mühendisliğine soyunması bu minvaldedir ki bunu en üst düzeye çıkartmak için daha doğrusu bu toplum mühendisliğini biçimlendirmek için Tavistock İnsan ilişkileri Enstitüsünü kurmuştur.

Bu Enstitü ile topluma ayar çekmek isteyen CIA emperyalist düzende hedef aldığı ülkelerin iç yapısından dış yapısına kadar algı psikolojisini yerleştirerek psikolojik operasyonel faaliyetler yapmıştır. Enstitü 1921'de Londra'da kurulmuş I ve II. Dünya savaşı yıllarında Psikolojik Savaş Örgütü olarak çalışan Tavistock Grubunu besleyende Rockefeller Vakfı olmuştur.

Rockefeller Vakfının yaptığı bağışlarla genişleyen Tavistock Grubuna aynı zamanda geniş çaplı psikolojik savaş araştırmaları yapma görevi verilmiştir. Bu Tavistock Grubunun ve Enstitüsü'nün ilham kaynağı psikanalist Sigmund Freud olmuştur. Bilhassa Freud'un “İnsan Davranışlarının Kontrolü” konusundaki araştırmalarını baz alarak ve İnsan davranışlarını kontrol ederek toplumları ABD çıkarları doğrultusunda biçimlendirmeyi hedef almıştır. Tavistock Kitlesel Beyin Yıkama Tekniklerini ilk defa 1950'de Kore Savaşında denemiştir.

1950'lerden sonra tüm CIA programları Tavistock’un rehberliğinde oluşturulmuştur. Roosevelt ve Churchill'in hava saldırılarının tümü Tavistock Enstitüsünün Laboratuvarlarında kitlesel terörden elde edilen deneyimlere göre geçekleştirilmiştir. Tavistock’un öncelikli hedefi halkın psikolojik gücünü kırmaktır. Bir düşünün bunların çoğu şu anda ülkemizde olmuyor mu?

 Kitlesel algılar ile toplumun frekans ayarları bozulmuyor mu?

 Bu amaçla aile bağlarını zayıflatarak aile, dini, milliyetçilik davranışlarını çökertmek için teknikler geliştirmek Tavistock bilim adamlarının işi…

 Bugün Tavistock Abd’de ki vakıflar ağını 6 Milyar dolarlık bir bütçe ile faaliyette bulunmaktadır. ABD’nin dünya düzeni üzerindeki kontrolünü sağlamak için 400 Kuruluş,3000 Araştırma ve Düşünce Kuruluşu Tavistock’un doğrudan kontrolündedir.

Aynı zamanda Rockefeller Vakfı ’da Tavistock ile kol kola çalışmaktadır. Gelin şimdi bu Tavistock Enstitüsünün ABD içindeki faaliyetlerine bakalım kimler ile çalışıyorlar

 -Flow Laboratuvarı: National Instute of Health

-Merle Thomas Şirketi: Uydu verileri analizleri ile ilgili olarak ABD deniz kuvvetlerinden ihaleler almaktadır

-Walden Research Şirketi: Kirlilik alanında çalışmalar yapmaktadır.

 -Brookings Enstitüsü: Uluslararası sorunlar kısmına yoğunlaşmıştır.

Bu Enstitü 70 yıldır ABD hükümetlerinin olaylara nasıl bakacağını ve yürüteceği konusunda görüşlerini bildirmeye ve stratejik sunumlar yapmaya devam etmektedir.

-Hudson Enstitüsü: Politik ve sosyal olaylara karşı aksiyon verme, düşünce ortaya koyma ve oy vermeye yönelik araştırmalar yapıp kamuoyunu şekillendirme görevi ve birçok stratejik konu. Askeri çalışmalar, Psikolojik operasyonlar, zihin kontrol operasyonları vs.

-National Training Laboratories (NTL Ulusal Eğitim Laboratuvarları):

Tavistock’un en kilit enstitülerindendir. Behtel ve Maine’deki Laboratuvarlarda hükümet, eğitim enstitüleri ve şirket üst düzey yöneticilerine Tavistock metotlarına göre BEYİN YIKAMA eğitimleri verilmektedir.

 -Pennsylvania Üniversitesi ve Wharton Finans ve Ticaret Okulu: Bu iki kuruluş ikisi ortak çalışıyor.

Ama Pennsylvania Üniversitesi hem yeri hem de stratejik konumu bakımından çok önemli neden mi böyle dedim ileri yazımda o konuya özellikle gireceğim. Devam...

 Bu iki kuruluş insan davranışları konusunda araştırmalar yapan önemli Tavistock kuruluşlarıdır.

Tavistock’un beyin takımından Eric Trist tarafından kurulmuştur. Bu iki kuruluşun bağlantıları bakın kimler?

ABD Çalışma Bakanlığı, IMF, BM, Dünya Bankası olmak üzere 300 şirket bulunmaktadır. He unutmadan hemen söyleyeyim Ford Vakfı burada da karşımıza çıkıyor. Ayrıca ABD Savunma Bakanlığı ve ABD Adalet Bakanlığı başı çekmektedir.

-İnstitute For The Future: (Gelecek için Araştırmalar Enstitüsü) Ford Vakfı tarafından organize edilmiştir. 50 yıllık planlar yaparlar. Neyin nasıl olacağına, nasıl dizayn edileceğine karar veren mekanizmaları belirlerler. Hayrete düşüyorsunuz değil mi?

Yoo hiç düşmeyin bunlar kendini dünyanın merkezinde görüyorlar. Bakın nelere karar verip dayatmalar çekiyorlar.

-Sorun çıkaran sivil gruplar

-Silah yasaklarını anlaşmalarının kaldırılmasını isteyen milliyetçi gruplar

-Kürtajın serbest bırakılması -Uyuşturucu kullanımının serbestleştirilmesi

-Devlet okullarında doğum kontrolü yapılması -Homoseksüelliğin serbestleştirilmesi (LGBT) -Öğrencilerin akademik başarılarının parasal olarak ödüllendirilmesi

-Aile planlamasını uygulayan aileler için parasal ödüllendirme

-Kamboçya’daki gibi Pol Pot Modeline uygun olarak kırsal alanlarda yeni topluluklar kurulması. Enstitü “Delphi Panelleri kapsamında neyin normal neyin normal olmadığı konusunda geliştirilecek önerileri hükümet ve gruplarına ve grup danışmanlarına rehberlik yapmak Üzere iletmek.

 -Politik Araştırmalar Enstitüsü(IPS): Warlburg ve Rothschild’lerin katkısıyla kurulmuştur.

-Stanford Araştırma Enstitüsü (SRI): Stanford Tavistock’un elmas tacıdır. ABD onun kurallarına göre yönetilir ve Dünyaya hükmetmeye çalışır  Düşünmeden, edemiyor insan bu yapılanmaları el olarak duşünürsek her biri bir parmak şeklinde olsa , tavistock bu örgütlerin üstünde bır yapılanma şemsiyenın ustu gıbı .

 Akla gelen ve gelmeyen gizli teşkilatlanmalar ve uzantıları olan örgütlerin üstünde bir psikanaliz beyin yıkama merkezi gibi. Her ülkede uzantıları olan enstitü merkezi bilinirde.

Türkiye'de Tavistock üyesi bazı doktorlar çıkabilir mesela. Hastaneler olabilir Mesela . Onların hastaları vardır Mesela. Hatta hasta ettikleri insanlar ya da farkında olmayan denekler neden olmasın.?

 İblisin ordusu iş başında .Aklıma Gezi parkı olayları geldi hatırlarsınız. Taksim Gezi Parkı gösterilerinde bir çok yabancı uyruklu kişi göz altına alınıp serbest bırakıldı.

Bu kişilerden bir çoğunun değişim programı ile gelen üniversite öğrencileri olduğu ortaya çıkmıştı.

 Dikkat çeken detay ise, Gezi Parkı içerisinde sağlık hizmeti veren doktorlar çadırlarının önüne Uluslararası Kızılhaç Organizasyo'nunun amblemini asmışlardı.

Acaba insan zihni üzerine çalışmalar yapan bir enstitü, taksim gezi parkı eylemlerinde kitleleri farkında olmadan toplu şekilde kitlesel hipnoz telkiniyle yönlendirmiş olamazmı.?

Bunların yazdıklarımın hepsi size tanıdık geliyor değil mi?

Tavistock’un ne kadar tehlikeli işlere vakıf olduğu neleri planladığı belli.

Tüm bu çalışmaların ve planların hedefi Türk ve İslam Coğrafyasıdır…



Kaynaklar ve Dipnotlar

[1] John Colaman, "The Tavistock Instıtıte of Human Relations", s.18.
[2] Resmi adı Tavistock kliğini olan kuruluş; Tavistock Kliniği, adını Londra, İngiltere'deki Bloomsbury bölgesindeki Tavistock Meydanı'ndan alan, Britanya Ulusal Sağlık Servisi (NHS) kapsamında bulunan tanınmış bir psiko-analitik terapi merkezidir. Londra'da bulunan ayakta tedavi merkezlerinin yanında, akıl sağlığı, sosyal bakım ve organizasyonel danışmanlık alanında uzman olanlara yönelik mezuniyet sonrası eğitim ve akademik kurslar verilir. Klinik 1967'den bu yana Swiss Cottage'daki Tavistock Meydanı'nda bulunur.
[3] John Colaman, a.g.e., s.18.
[4] John Colaman, a.g.e., s.19.
[5] John Colaman, a.g.e., s.21.
[6] Sinan Meydan, Akl-ı Kemal, "Atatürk'ün Akıllı Projeleri", C.2, İnkılap Yayınları, İstanbul, 2012, s. 123-133.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder